Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mülkiyeti tescilsiz olarak kazanan kişi, tescilden önce de bir malikin sahip olduğu bütün hak ve yetkilerden yararlanır; fakat bu hak ve yetkiler mülkiyet hakkı tapuya tescil edilmedikçe iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez, çünkü henüz açıklık (aleniyet) kazanmış değildir. İyiniyetli üçüncü kişiler tapu kütüğünde malik olarak gözüken kişiyi gerçek malik olarak kabul etmekte haklıdırlar ( TMK 1023. md.) ve bu kişiden edinmiş oldukları ayni haklar geçerlidir. (TMK 1025 md.) Edinilmiş olan bu haklar mülkiyet hakkı kendisine tescilsiz geçmiş olan kişiye karşı da hüküm ifade eder. ( Prof. Dr. J.G. Akipek, Prof. Dr.T. Akıntürk Eşya Hukuku sh.477) Mülkiyetin tescilsiz kazanımından sonradan yapılan tescil sadece bildirici mahiyeti olup tescile dayanmayan kazanımda malik, tescilden önce de mülkiyet hakkından doğan bütün hak ve borçlara sahiptir, ancak tecil yapılmadıkça tasarruf işlemleri yapılamaz....

    Dosya kapsamından; asıl ve birleşen davada, davacı vekilinin dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı halde ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istediği, ancak 11.12.2012 havale tarihli dosyanın yenilenmesi ve dava değerinin ve dava konusunun ıslahı konulu dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Tapulu taşınmazların satış ve devri TMK 706 m. TBK 237....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat Şeref Ertaş ve Avukat Necdet Celal Kılıç ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile davalılar ...Tapu Müdürlüğü vd. İzafeten Muhakemat Müdürlüğü vekili Melahat Alaftan geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....

          isteklerine ilişkindir (TMK. md. 194) Türk Medeni Kanunun 194. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil talepli davalar nispi harca tabidir....

            TMK' nun 1024/2. maddesine göre, “Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dosya kapsamından taşınmazı devralan davalının işlem tarihinde taşınmazın aile konutu olduğunu ve kendisine bu yeri devreden davalının evli olduğunu bildiğinin anlaşılması karşısında, iyiniyetli kazanıma ilişkin hükümlerden (TMK. md. 1023) yararlanmasının mümkün bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

              Davalı adına tesis edilen nizalı taşınmaza ait tapu kaydı, tapudan satın alma sonucu oluştuğuna göre, davalı TMK. nun 1023. maddesine dayanabilir. Ancak, TMK. nun 1023. maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle iptali istenen tapu kaydının bir kısmına ilişkin tescilin hukuki bir sebebe dayanmadığı veya dayandığı hukuki sebebin geçerli olmadığı yani iptali istenen tapunun yolsuz tescil sonucu oluştuğu sabit olmalıdır. Zira, tapudan satın alma sonucu tapu siciline güvenen ve iyi niyete dayanan kişinin TMK. nun 1023. maddesinden yararlanabilmesi için öncelikle iptali istenen tapu kaydının yolsuz tescil sonucu oluşması ve davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının tamamlanmış olması gerekir....

                Devletin sorumluğuna ilişkin davalar tapu sicilinin bulunduğu yerin mahkemesinde görülür denildiğini, yapılan tapu sicili işleminin hukuka aykırılığının tayininde sadece Medeni Kanunun tapu siciline ilişkin hükümleri ve tapu sicil nizamnamesi hükümleri değil 3402 sayılı kadastro kanununun ve 2644 sayılı tapu kanununun tapu sicilinin tutulmasıyla ilgili hükümleri ve Yargıtay 4....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Mahkeme kararında yapılan nitelendirmeye göre dava, mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptali ve tescil (TMK 705 ve 716. Md.) istemine ilişkin olup, hüküm asliye hukuk mahkemesince kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu