"İçtihat Metni"..... ... ile Heliz Arslan aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .......... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.07.2012 gün ve 23/431 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 949 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından satın alındığını ancak kadastro çalışmaları sırasında davacının eşi olan davalı adına tescil edildiğini, davalının gelirinin bulunmadığını, taşınmazı almasının olanaklı olmadığını açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; ............
ayrı ayrı parsel numarası verilerek tescil işleminin yapılmasının TMK md. 1025 de belirtilen hiç bir hukuki önemi olmayan yolsuz tescil olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile TMK md. 1025 de belirtilen yolsuz tescil nedeni ile davaya konu parsellerden davacıya ait yerlerin davacının hissesi oranında ifraz edilerek ifraz edilen kısımlardan davalıların isimlerinin tapu kaydından iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile TMK.nun 724. maddesi gereğince temliken tescil olarak uygulamada adlandırılan talebi harçlandırılıp dava haline getirilmemiş veya ıslah işlemi ile yine harcı da yatırılarak mevcut talebe eklenmemiştir. Bu durumda usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde tapu dışı harici satış ve TMK.nun 724. maddesi çerçevesinde inceleme yapılıp her iki isteğin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın reddine ilişkin kararın sadece tespit davasına münhasır olduğu kabul edilmelidir. Yapılan bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin hükmünün gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
e tebaan kullanıldığı ve davacının muhdesat şerhine konu kişisel hakkını malike karşı kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Bir şeyin, başka kanunlar uyarınca taşınmaz kabul edilse bile, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edebilmesi için tapu sicilinde gayrimenkul olarak kayıtlı olması gerekir....
Yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir (TMY md. 893/III). Yüklenici ipoteklerinin tescilinde tapu kütüğünün rehin haklarına ait düşünceler kısmında “inşaatçı ipoteği olduğu belirtilmektedir (TST md. 35). Yüklenicinin kanuni ipotek hakları, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstlendiği andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescil talebinde de yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir (TMK md. 895/I,II). Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, üç ayın sonunda tescil isteme hakkı düşer. Ancak tescilin yapılması için alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır (TMK Md. 895/III)....
-KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, tapuda düzenlenen 20.7.1973 gün ve 3807 yevmiye nolu resmi senetle davaya konu 6000/202540 payın, kayıt maliki M.. Y.. tarafından davacılara satıldığı, ancak satış işleminin tapu kütüğüne tescil edilmediği; daha sonra 858 ada 290 parsel sayılı taşınmazın otomasyon ve imar işlemlerine tabi tutulduğu, bu işlemlerle oluşan parsellerde davacılar ya da davalı adına pay tescil edilmediği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur" (Türk Medeni Kanunu m. 705). Tescilden önce mülkiyetin hangi hallerde kazanılacağı ise sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında gösterilmiştir.Öte yandan, "ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sınırlarını ve tarihlerini tescile göre alır" (TMK m. 1022/1), "kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz" (TMK. m. 1021/1)....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, TMK.'nun 712.maddesinden kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T1'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Asıl dava olan tazminat davası açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davaların birleştirildiği, ilk derece mahkemesince Altınova ilçesi, Ayazma köyü 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile T1 adına tescil edildiği, tarafların tapu iptale ilişkin karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmadıkları, dolayısıyla tapu iptale ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....