Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"..... ... ile Heliz Arslan aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .......... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.07.2012 gün ve 23/431 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 949 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından satın alındığını ancak kadastro çalışmaları sırasında davacının eşi olan davalı adına tescil edildiğini, davalının gelirinin bulunmadığını, taşınmazı almasının olanaklı olmadığını açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; ............

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Bir şeyin, başka kanunlar uyarınca taşınmaz kabul edilse bile, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edebilmesi için tapu sicilinde gayrimenkul olarak kayıtlı olması gerekir. Örneğin, bütünleyici parça (TMK md.684), doğal ürünler (TMK md. 685) taşınmaz değildir. Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur. Somut olaya gelince, 7330 ada 14 parsel sayılı taşınmaz tapuda arsa vasfı ile Şişli Belediyesi adına kayıtlıdır. Dosyaya, dava konusu taşınmazda gerek dava dışı ...'ın gerekse muris ...'...

      Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile TMK.nun 724. maddesi gereğince temliken tescil olarak uygulamada adlandırılan talebi harçlandırılıp dava haline getirilmemiş veya ıslah işlemi ile yine harcı da yatırılarak mevcut talebe eklenmemiştir. Bu durumda usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde tapu dışı harici satış ve TMK.nun 724. maddesi çerçevesinde inceleme yapılıp her iki isteğin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın reddine ilişkin kararın sadece tespit davasına münhasır olduğu kabul edilmelidir. Yapılan bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin hükmünün gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        ayrı ayrı parsel numarası verilerek tescil işleminin yapılmasının TMK md. 1025 de belirtilen hiç bir hukuki önemi olmayan yolsuz tescil olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile TMK md. 1025 de belirtilen yolsuz tescil nedeni ile davaya konu parsellerden davacıya ait yerlerin davacının hissesi oranında ifraz edilerek ifraz edilen kısımlardan davalıların isimlerinin tapu kaydından iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....

        e tebaan kullanıldığı ve davacının muhdesat şerhine konu kişisel hakkını malike karşı kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Bir şeyin, başka kanunlar uyarınca taşınmaz kabul edilse bile, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edebilmesi için tapu sicilinde gayrimenkul olarak kayıtlı olması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, TMK.'nun 712.maddesinden kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

            Yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir (TMY md. 893/III). Yüklenici ipoteklerinin tescilinde tapu kütüğünün rehin haklarına ait düşünceler kısmında “inşaatçı ipoteği olduğu belirtilmektedir (TST md. 35). Yüklenicinin kanuni ipotek hakları, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstlendiği andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescil talebinde de yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir (TMK md. 895/I,II). Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, üç ayın sonunda tescil isteme hakkı düşer. Ancak tescilin yapılması için alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır (TMK Md. 895/III)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’in 12 no’lu bağımsız bölümü davalı ... Vakfına bağış suretiyle devrettiğini, ancak temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi istemişlerdir. Davalı vekili, davacıların mirasbırakanı...’in temlik tarihinde ehliyetli olduğunu, temlikin saklı payı zedeleme kastı ile yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın akit tarihinde ehliyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteği yönünden ise davacıların saklı paylarının zedelendiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, "…Gerçekten de, mirasbırakan ...'...

                ( Muhalif ) (Muhalif) K A R Ş I O Y Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş mümkün olmaması halinde bedelin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... duruşmada ve cevap dilekçesinde taşınmazı davacıya sattığını, bedeli aldığını ve taşınmazı teslim ettiğini belirterek diğer davalıya yapılan satışın vekili tarafından yapıldığını ve ikinci satıştan haberdar olmadığını beyan etmiştir. Davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını ve hükmen tescil kararı ile adına tescil edildiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....

                  UYAP Entegrasyonu