"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve davacıların da miras yoluyla gelen haklarının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde yer alan düzenlemeye göre bu nitelikteki davalar kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde açılabilir. Somut olayda; 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 1987 yılında, 12 parsel sayılı taşınmazın ise 1984 yılında kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 25.11.2013 tarihinde açılmış olup, buna göre dava tarihi itibari ile yasada öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu kuşkusuzdur....
Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar. Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince; TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır....
Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğü'nün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar. Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince; TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İptali Ve Tescil ... ... ve müşterekleri ile ... Şahin ve müşterekleri, davalı-karşı davacı ... Atay aralarındaki iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ........2005 gün ve 39/222 sayılı hükmün ...'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ......
Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmazlar kadastro tespiti sırasında Hazine adına tescil edilmiş ve tespit 07.05.1971 tarihinde kesinleşmiştir. Mera komisyonunca yapılan çalışmalar neticesinde dava konusu taşınmazların mera olarak tahsis edilmesine karar verilmiş, Hazinenin mera komisyon kararına yaptığı itiraz 05.05.2011 tarihinde reddedilerek 20.05.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 13.01.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı Hazine, mera komisyon kararının iptali istemiyle kadastro tespitinden önceki hukuki nedenlere dayanarak 4342 sayılı Mera Kanununun 21/2 maddesi hükmüne dayanarak 5 yıllık süre içinde dava açtığından davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 1026 parsel sayılı 6.551,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tespit ve Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda 04.04.1994 tarihinde hükmen tescil edilmiştir, Davalıların murisi ... tarafından, 1026 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda, taşınmaz davalılar ... ve ... adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazın tarafların kök murisi ...’na ait iken ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığını öne sürerek elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre tüm mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ...ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.07.2007 gün ve 342/409 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesine göre tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Eldeki davada 1388 parsele ilişkin kadastro tespiti 8.8.1972 tarihide yapılmış tutanak 3.5.1976 günü kesinleşmiştir. Davacı tespit tarihinden sonra 1974 yılında davalıların murisinden taşınmazı satın aldığını iddia ederek bu davayı açmıştır....
Dava; kadastrodan önceki hukuki sebeplere ve T.M.K’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde yazılı bulunan mülkiyet aktarımına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro Kanunu 12.maddesindeki hak düşürücü süre geçmeden kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı açılan davada, dava öncelikle tapu malikine kayıt maliki ya da malikleri ölü ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nın 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla dava ...’ye yöneltilerek açılır veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde anılan madde gereğince dava, ...’ye yöneltilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 3.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, Hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz 255 ada 1 nolu parselde zemin kat 6 nolu bağımsız bölüm olup, tapuda davalı ... adına kayıtlıdır. Adı geçen dükkan niteliğindeki taşınmazı davalı Belediyenin 1974 yılında dava dışı ... ve ...'e 26.2.1981 de ... , ... 'ye, ... de 2.4.1987 de davacı ...'a devir ve temlik senedi ile sattığı, tarafların kabulündedir....