Mahallesi çalışma alanında bulunan 632 ada 8 parsel sayılı 3.880,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle 32/144 payı ...,..., 91/144 payı ... ve 21/144 payı ise ... adına tespit ve 02.10.1969 tarihinde tescil edilmiş; daha sonra . ro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı” düzenlenmiş ise de; davacılar çekişmeli taşınmazda miras bırakanları ... dışında pay sahibi olarak gösterilen kişilerin kim olduklarının tapu kütüğünden anlaşılmadığını ileri sürerek, bu kişilerin paylarına yönelik olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş oduklarına göre eldeki dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası olmayıp, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2018/1 sayılı iş bölümü kararının 3 ve 4 numaralı fıkralarında açıklandığı üzere Dairemizin görevi; "... öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dahil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 ... Kanunu'nun m. 12) tapu iptal ve tescil davaları ile ... sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında ... tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir....
Maddesinin 2.fıkrasının (a) bendi, uyarınca yenileme çalışmaları yapılarak, 105 ada 16 parsel olarak ve davalı olduğundan söz edilerek tespitlinin yapılmış olduğu ve tespitten önce 09.09.1997 gününde davacı taraf mülkiyet hakkına yönelik olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde Tapu İptal ve Tescil davası açmıştır. 2859 sayılı Kanun uyarınca yenileme çalışmaları bir önceki kadastroya ek bir işlem olup, Her ne kadar yargılama sırasında kadastro yenileme çalışması yapılmış ve davalı olduğundan sözedilerek tespitleri yapılmış ve yenileme kadastrosu kesinleşmemiş isede,teknik yönden hata bulunduğu iddiasına yönelik bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin mülkiyet isteği hakkındaki istemine ilişkin ../... -2- 2012/2949 2012/11428 uyuşmazlığın,Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin davanın makul sürede açılmadığı şeklindeki gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....
Bilahâre dosya ve içerisindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili, 12.11.2013 tarihli dava dilekçesi ile Direkli Köyünde ikamet eden müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan 163, 1121, 1122, 1123, 1124, 1125, 1126, 1128, 1130 ve 1134 parsel sayılı taşınmazların öncesinde tapulama harici bırakılan yerlerden iken, Direkli Köyü Tüzel Kişiliği tarafından oluşturulan Mera İhtiyaç Komisyonunun 30.06.2001 tarihli ihtiyaç tespit raporu doğrultusunda mera olarak tespitine karar verildiğini ve taşınmazların 20.07.2007 tarihinde mera özel siciline kaydedildiğini, ancak yapılan işlemlerin Mera Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptali ile mera sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2019/405 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların mülkiyetinin de aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada yolsuz tescile neden olan vaka tespit çalışmalarında ölçü krokisinin yapılan tapulama tespitlerine aykırı olarak parsel numaralarının ters verilmesi ve paftanın yine ölçü krokisine göre oluşturulması nedeniyle ters oluşmasından kaynaklandığı, dolayısıyla tespitten önceki bir hukuki nedene değil tespitten sonra fakat kesinleşmeden önceki olay olan kadastro müdürlüğünün hatası vakasına dayanan yolsuz tescilin iptali talebi oldugundan hak düşürücü süre geçmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/son hükmünde benzer durumlar olan maddi hataların düzeltilmesinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının belirtildiğini, haklı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2....
Davacı ... vekili, taşınmazın 1942 yılından beri müvekkili olan davacı ve atalarının kullanımında olduğunu, davacıya atalarından intikal ettiğini, 2/B çalışmaları yapılırken kaydırmalar yapıldığını, köyde bir çok kişinin benzer sorun yaşadığını, taşınmazın 2012 yılında yapılan çalışmalarda hataen ... adına yazıldığını, bu nedenle tespitten önceki hukuki nedenleri ileri sürerek davayı açtıklarını, ... ve davalı ...’in bu yerin davacıya ait olduklarını bildiklerini ve kötüniyetli olduklarını, taşınmazın şuan dahi davacı tarafından kullanıldığını, davalı tarafça hiç kullanılmadığını, dava konusu taşınmazların yanında bulunan 124 ada 76 ve 4 parselleri de davacının kullandığını, sınırlara an yapıldığını, son malik ... olduğundan husumetin sadece ona yönetildiğini, ... taşınmaz için ne bedel ödediyse bu meblağı ödemeye hazır olduklarını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2020/51 ESAS 2021/350 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacılar T1 ve T2 tarafından istenilmekle dosya incelendi....