Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T2 29/01/2020 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu görülmekle, Dosyanın tetkikinde, davacının TMK'nın 723. ve 729. maddelerine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle ağaçların ve sulama sisteminin bedelinin tahsili amaçlı ilamsız icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine, iş bu dosyamızdan itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür. Tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesi üzerine, arazi üzerindeki ağaçlar ve fidanlar yönünden davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme ihtimali doğmakta ise de TMK'nın 723. ve 729. maddelerine göre, davacının iyiniyetli olup olmaması doğrultusunda istenebilecek miktarın değişiklik göstereceği aşikardır. İyi niyetli olunması halinde muhik bir tazminat belirlenmesi gerekirken, iyi niyetli olunmaması halinde ise asgari levazım bedeli belirlenecektir. Davacı taraf ise ağaçların ve sulama sisteminin tamamının gerçek değerini talep etmektedir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, davacı şirketin dava dışı müflis şirkete ait fabrikayı artırmada satın aldığında ödediği tellaliye, emlak vergisi, tapu harcına yönelik sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelendirmesine göre dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın görevine girmektedir.. Ancak, somut uyuşmazlıkta Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dairemizin görevsizliğine, dosyanın Başkanlar Kurulu'na Sunulmak üzere Yargıtay 1. Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" Davacılar ..., ..., ..., asli müdahil ... ile davalılar ... ve diğerleri aralarındaki tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak davasına dair Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/05/20217 tarihli ve 2015/196 E. 2017/96 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 23/06/2021 tarihli ve 2021/3852 E. 2021/7061 K. sayılı karara karşı, davacılar vekili ve asli müdahil vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....

        Mahkemece, 826 sayılı parseldeki taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın davacılar tarafından yapıldığının tesbitine, davalıların sebepsiz zenginleşmesi sözkonusu olmadığından sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak yönünden davanın reddine karar verilmiş, tesbit isteminin kabulü yönünden davacılara ek harç yükleyecek şekilde hüküm oluşturulmuş, hüküm, davacılar tarafından muhtesatın tesbiti talepleri bulunmadığı, bu hususun dava dilekçesinde "hadise" şeklinde açıklandığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Hakim, taleple bağlı olup talep dışında veya talebi aşacak şekilde karar veremez (HUMK.74.md.vd.) Davada muhtesatın tesbiti, hadise ve açıklamalar kısmında belirtilip sonuç olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı 50.000,00 lira talep edildiği ve dava değeri de bu miktarla sınırlı gösterildiği halde, HUMK 74.md.ne aykırı olarak muhtesatın tesbiti hususunda da karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          AŞ'nin elinde bulunan fabrika binasının sözleşme alacaklılarına ve üçüncü kişilere devredilmesi, rehinli hisse paylarının edinilmesi veya üçüncü kişilere devri vs. gibi gerçekleşen veya gerçekleşecek işlemlerde, borç tasfiye sözleşmesi ve bağlı eklerinde alacaklı taraf olarak görünen kişiler açısından sebepsiz zenginleşme koşulları oluşabileceğinin belirlendiğini, bu nedenle, mezkur rapor nazara alındığında davalının haksız ve hukuka aykırı şekilde edindiği ve müvekkilini zarara uğrattığı mal ve haklara ilişkin sebepsiz zenginleşmeye dayalı iş bu davanın açılması gerektiğini, müvekkilinin sahibi ve yetkilisi olduğu ...'in kiracısı, ... AŞ'nin ise kiralayanı olduğu ve Hadımköy'de bulunan taşınmazına müvekkilinin ve yetkilisi olduğu ... Tekstil'in yetkililerinin alınmaması nedeniyle ......

            Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.02.2005 ve 16.10.2006 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine davaların birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davaların ayrı ayrı reddine dair verilen 28.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın kabulü halinde Hazine zararı doğacağından söz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Çekişme konusu... ada 125 parsel sayılı taşınmaz 4609.45 m2 yüzölçümündedir. Tapuda üzerinde 5 adet 3 katlı kagir binalar ve arsası olarak davalılardan Hazine adına kayıtlıdır....

              Dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil davası açmış, talebin reddi halinde ise diğer davalı Meryem’den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteğinde bulunmuştur. Davacı taşınmazın ortak murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını, taksim yapılmadığından tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında da tereke adına tescile dair bir istemde bulunmamıştır. Hal böyle olunca terekeye karşı 3. kişi konumunda bulunan davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil isteminin aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Geçersiz sözleşmelere göre verilenlerin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı (geçerli) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz sözleşme gereğince, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır....

                Mahkemece, davalı tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişiler vekili ve tapu müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat, bedel tahsili ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”....

                  UYAP Entegrasyonu