Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Sulh Hukuk Mahkemesince, toplam tazminat miktarına göre görev belirleneceği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2010 tarih ve 2010/12 esas sayılı kararı ile iş ve güçten kalma (Geçici iş göremezlik) nedenli maddi ve manevi tazminat istemli davanın kesin hüküm nedeni ile reddine ve meslekten kazanma gücünü (sürekli iş göremezlik) kaybetme nedenli maddi tazminat istemine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş,davanın değeri 5.000,00 TL olarak gösterilerek açılan, meslekten kazanma gücünü (sürekli iş göremezlik) kaybetme nedenli maddi tazminat istemine ilişkin olan söz konusu iş bu davaya devam edilmiştir Bu durumda, dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı değer miktarı 7.230,00 TL. olduğuna göre, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle,Dava konusu Samsun ili atakum ilçesi çobanözü mahallesi 184 parsel sayılı 1579,82 m2 yüz ölçümlü taşınmazın her bir davacı için belirli hisse oranlarının müvekkilleri adına tapuda tescil edildiğini, müvekkilleri adına tescil olan taşınmazın, kamu otoritesi adına tescili talebiyle Samsun 1....
Sayılı ilamı ile tapusunun iptal olunarak orman vasfıyla T4 adına tescil olunduğu, davacı ve asli müdahillerin, taşınmazın evvelki malikleri oldukları görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/10/2014 tarih ve 2014/468 esas 2014/435 sayılı kararı ile dava konusu 1433 parsel sayılı taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığının tespit edildiği, ve dava konusu olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına dair hüküm kurulduğunu, buna göre müvekkilinin yukarıda açık sicil bilgileri yazılı taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkını mahkemenin kesinleşme kararı itibariyle kaybetmiş olduğunu, müvekkilinin anılan hükmün kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkını kaybetmiş ve bu sebeple yitirdiği taşınmazların tapu iptal ve tescil harici bırakma hükmünün kesinleşme tarihi itibariyle gerçek değeri tutarında zararının doğmuş olduğunu, buna karşın devletin de anılan zarardan dolayı sorumluluğun oluştuğunu, 1.000 TL kısmi maddi tazminat alacağının Tapu İptal ve Terkin kararı hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek olan kanuni faizi ile birlikte davalı T3nden alınarak davacıya verilmesini talep ve dava...
Tapu iptale ilişkin karar 2016 yılında kesinleşmiş olup, eldeki dava 2018 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/152 Esas ve 2018/101 Karar sayılı dosyada Orman Genel Müdürlüğü tarafından ikame edilen tapu iptal istemli dava sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının davacılar murisi adına olan tapu kaydının iptali ile eylemli orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın 11/07/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....