Maddesine dayalı tazminat davası açıldığı ve en son dairemizin 2018/1377 Esas, 2019/353 Karar sayılı ilamı ile sadece davacı tarafa nispi vekalet ücreti verilmesi yönünden kaldırıp, yeniden hüküm kurulduğu tespit olunmuştur. Mahkemece yeniden keşif yapılmayıp kesinleşen 2019/69 Esas 2018/74 Karar sayılı dosya içindeki bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Kesinleşen karar güçlü delil olduğundan usul ekonomisi de gözetildiğinde bu husus kaldırma sebebi yapılmamıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
İleri sürülen istinaf sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet ve zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, tapunun iptal edildiği tarih 12/06/1998 olduğunu, taşınmazın tapusunun 2/B olarak iptal edildiğini, taşınmazın 6292 S.K kapsamında olduğunu, makul bir tazminat belirlenmesi gerekirken fahiş tazminat belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe ; Dava, TMK m.1007 hükmüne dayalı olarak açılmış tazminat istemini içermektedir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Somut olayda, davaya konu taşınmazın yapı kooperatifinden ferdileşme ile tapu kaydının oluştuğu, 11/10/2010 tarihinde bu ferdileşme ile tapu kaydının davalı eş adına oluştuğu, 30/09/2014 tarihinde de diğer davalı T4' e satış olarak devredildiği, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında aile konutu nedenli tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden dosyanın tefrikine karar vermiş, belirtilen talepler yönünden aynı mahkemenin 2019/154 Esas sayılı dosyasında yargılamanın yapıldığı, eldeki davada yolsuz tescil ve muvazaa nedenli 1/2 hissenin davacı adına tescili, olmadığında davalı kooperatiften 1/2 hisse devrinin tazminine ilişkin davada davacı ile davalı eş T6' in kooperatif üyeliği ve ferdileşmeye kadar geçen süreçte tüm kooperatif üyelik kayıtları ile tapudaki tapu kaydının oluşmasına ilişkin ferdileşmeye dayanak tüm kayıtlı belgelerin tapu müdürlüğünden getirtilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile karar...
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle Medeni Kanun madde 1007'ye göre tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tüm zararlardan devletin sorumlu olacağı, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve anayasanın mülkiyet hakkını koruyan maddeleri gereğince mülkiyet hakkında sınırlama yapılamayacağı, verilmiş olan tapu kaydının iptalinden doğan zararlardan devletin sorumlu bulunacağı belirtilmiştir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Dava konusu taşınmazın tapusu halen davacı adına olmakla beraber, orman şerhi tapu malikinin tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte olduğundan ve idare tarafından tapu iptali - tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan bölümlerin, maliki olduğu parselden ifrazını ve bu bölümün mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmadığından, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalmak suretiyle hukuki değerini yitirdiği belirlenerek taşınmazın orman olan kısımları açısından, davacının tapu iptal ve orman vasfı ile tescil talebi ile oluşan bu zararın davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde, davacı adına olan tapu kaydı iptal edilmediğinden dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak esas alınmasında (Yargıtay 20. H.D.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. maddesine dayalı, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Her ne kadar somut olayda henüz idare tarafından açılmış bir tapu iptal ve tescil davası yok ise de, taşınmazın tamamı kesinleşmiş orman tahdidi içine alındığından, tapu sicilinin bir kısmının yolsuz oluşturulduğu sonucu ortaya çıkar. Bu durumda idare tarafından tapu iptali ve tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu malikinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemesine engel bir durum yoktur (Y. 20. HD'nin 2020/830- 2256 E ve K ve 2015/10006 E ve 2016/7218 K sayılı ilamları). Somut olayda, davacıya ait tapulu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, dolayısı ile davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu, (Y. 20....
maddesi uyarınca tazminat haklarının mevcut olduğunu belirterek Yalova ili, Termal İlçesi, Gökçedere Köyü, Kumla Mevkii 28- 39- 36 ve 37 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali sebebi ile fazlaya ilişkin dava ve haklarının saklı kalmak üzere davacıların tapu iptali ile uğramış olduğu TMK 1007 maddesi uyarınca maddi zararlara karşılık şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesi ile ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tapu iptale ilişkin karar 2016 yılında kesinleşmiş olup, eldeki dava 2017 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ....03.2010 gün ve .../77 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, satın alma, miras ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenlerine dayanarak dava konusu 104 ada 231 parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....