Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

24.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK 277. ve devamı maddelerine göre iptalini talep etmiştir....

    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin 21.3.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı tasarrufun iptali davası olarak belirtmesine ve davanın İİK 284 maddesi gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmamış olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dava, dava koşulu yokluğu nedeniyle reddedildiğinden AAÜT'nin 7/2 maddesi gereğince davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/507 Esas KARAR NO : 2022/1168 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 08/06/2022 KARAR TARİHİ : 26/12/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/01/2023 Davacı vekili tarafından açılan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muvazaalı satıştan kaynaklı gerçekleşen hisse devirleri nedeni ile tasarrufunun iptaline karar verilmesini istemiştir. CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından mahkememizde açılmış olan davada muvazaalı satıştan dolayı hisse devir işleminin iptalinin istendiğini ancak bu muvazaanın ne olduğu nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, hisse devirlerinin tamamen yasalarda düzenlenen şekilde yapıldığını ve davacının onayı ile gerçekleştiğini, bu sebeple davanın reddini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

        Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....

          Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin varlığıda ön koşuldur. Somut olayda, davacı alacaklı tarafından, borçlu ve dava dışı arkadaşları hakkında ... 6.... Müdürlüğünün 2011/16773 sayılı dosyasından takip yapılmış ve 2011 yılı içinde muhtelif tarihlerde şirket adreslerinde haciz yapılmıştır. Davalı borçlunun takip adresi olan Şenlikköy Otlukbeli Sokak No.46 Daire no :7 Florya adresinde bir haciz yapılmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu aracın parasını kendi vererek davalı oğlu adına tescil ettirmesine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...’in davaya konu aracı alabilecek ekonomik gücünün olduğu ve davacının aciz belgesi de sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın istinaf incelemesinde: Somut olayda; Eldeki davanın İİK 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olup taraflar arasında görülmekte olan mal rejiminin tasfiyesi davasından ayrı ve bağımsız bir dava olarak açıldığı, tasarrufun iptali davalarının Aile Hukuku ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, mahkemelerin görevini düzenleyen HMK 2.madde hükmüne göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tasarrufun iptali davalarında da aksine yasal bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair hüküm kurulması gerekmiştir....

                DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:28.09.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelindirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu