Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763- 864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yerde imar ıslah planı yapılmadığı gibi, çekişmeli parsel sit alanı içerisinde kaldığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacılar adına 1744 ada 7 sayılı parselde 103 m2 için tahsis belgesi düzenlendiği, imar uygulaması sonucu çekişmeli parselin 61 parsel sayısını aldığı anlaşılmaktadır....
Tapu tahsis belgesi mülkiyet hakkı vermediğinden davalı idare adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline imkan olmadığı gibi, taşınmaz bedelinin tahsili de talep edilemez. Bu nedenle tapu iptali ve tescil ile arsa bedelinin tahsiline ilişkin istemlerin reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, davalı idarece el atılarak yıkılan yapı ve müştemilata resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payları da düşülerek değer biçilmesinde ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu tahsis belgesi alınırken davalı belediyeye ödenen bedellerin geri istenebileceği nazara alınarak davacıya talebi açıklatmak suretiyle bu bedel tespit edilerek, dava tarihine güncellenmek suretiyle davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
Davalı vekili; davanın açılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, davacının ödediği meblağın taşınmazın gerçek değeri olmadığını, idarece tespit edilen bedelin ödenmesi gerektiğini ve Düzenleme Ortaklık Payına ilişkin kesinti yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 5243 ada 12 parselin davalı adına mevcut tapu kaydının iptali ile taşınmazın tamamı 4 pay kabul edilerek birer paylarla davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiş. Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
Tapu tahsise konu yerle ilgili İsmail Eryüksel tarafından ödememeye ilişkin makbuzların dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Tapu tahsis belgesi, imar ve gecekondu mevzuatı çerçevesinde; Hazine, Belediye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdarelerinin müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde 2981 sayılı kanuna göre belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan bir belgedir. Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp, yalnızca fiili kullanımı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.09.2016 tarih 2015/16936 Esas-2016/7219 Karar sayılı ilamı ile, "Davacının, tapu tahsis belgesine dayanarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istediği, idari bir işlem ve kararın iptali istenmediğinden uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
YANIT : Davalı avukatı tarafından verilen 06.03.2019 tarihli yanıt dilekçesinde özetle; Dava konusu İzmir ili Karabağlar Mahallesi, 39889 Ada, 14 Parsel sayılı taşınmaza ilişkin Karabağlar Tapu Müdürlüğünün 10/05/1988 tarih ve 2841 yevmiye nosu ile tescil edilen 66 nolu ıslah imar planı uygulaması sonucu oluştuğunu, daha sonra mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı olan 39889 ada 14 nolu parselin 01/03/1989 tarih, 2044 yevmiye nosu ile yapılan tahsis işlemi sonucu Konak Belediyesi adına, sonrasında 11/12/2012 tarih 20416 yevmiye nosu ile yapılan devir sonucu müvekkili belediye adına tescil edildiğini, tapu tahsis belgesinin mülkiyet belgesi olmadığını,ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesi olduğunu, tapu tahsis belgesinin varlığının tahsis edilen yerin talep edenlere tescili için yeterli olmadığını, dolayısıyla davacının tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu,...vs. beyanla, davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir....
İstinaf yoluna başvuran davalı T3 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yeterli ve detaylı inceleme yapılmadan eksik inceleme ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, davanın hak düşürücü süre ve zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, davacı T1 adına tapu tahsis belgesi verilen alanın uygulama sonucu 3966 ada 4 parsel olmuş ve bu parselinde imar planında park alanı olarak ayrıldığı ve sahil şeridinin içerisinde kalmış olması nedenleriyle ilgili tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini, tapu tahsis belgesinin iptali işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıya tapu tahsis belgesi ile verilen alan imar planında park alanında ve sahil şeridinde kaldığından iptal işleminin kanuna uygun olduğunu, Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi değil yalnızca fiili kullanmayı belirleyen zilyetlik belgesi olduğu, ilgilisine ancak kişisel hak sağlayabilir ve salt tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin tahsis edilen adına tescilini sağlanmayacağını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar İstanbul İli, ... İlçesi, .. Mahallesi, ... mevki 308 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların murisleri adına düzenlenmiş tapu tahsis belgesine dayanarak mevcut tapu kaydının iptalini ve kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir....