Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Merzifon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/392 esas, 2021/260 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜ ile, -Amasya ili, Merzifon ilçesi, Ortaova köyü, Barajaltı mevkii, -160 ada, 7 parsel, -163 ada ,1 parsel ve -165 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalı T3 adına kayıtlı bulunan hisselerin tapu kaydının İPTALİ ile davacı T1 adına KAYIT VE TESCİLİNE, " karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ...'nün (kendi adına asaleten ve diğer davalıları temsilen) Ankara 48....

    a ondan da kendilerine gelen payın iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerse de; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu nedenle tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının terditli olarak açtığı tazminat istemi hakkında inceleme ve araştırma yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      Şti.nin alacağa karşılık satın alınan bu taşınmazların tapularını, henüz inşaat halinde olmaları ve adlarına tapularının geçmemesi nedeniyle, davacı müvekkil şirkete devredilemediği, tarafların ... 43. Noterliğinin 05.10.2015 tarih ve 020259 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Vaadi Sözleşmesi ile satmayı ve almayı vaad ettikleri, davacı müvekkil şirketinde bu vaadi kabul ettiği, satış vaadi sözleşmesi gereği 05.02.2016 tarihinde taşınmazların tapu devrinin yapılması kararlaştırılmış olmasına rağmen bu tarihte tapu ferağı yapılamadığı, bu sürenin taraflarca 26.04.2017 tarihine kadar uzatıldığı, söz konusu tarihte de herhangi bir ferağın gerçekleştirilemediği, aksine müvekkile satışı vaad edilen 8, 12 ve 14 numaralı taşınmazların diğer davalılar ... ve ...'a tapu kaydındaki taşınmaz vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satıldığının öğrenildiği. D Blok 4 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın ise halen dava dışı ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkin olup, karşı dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....

          Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 09.03.1976, 24.02.1976 ve 03.05.1977 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile müşterek murisleri adına kayıtlı bulunan 90 ve 657 sayılı parsellerdeki davalılar ..., ... , ... ve ... 'ın hak ve hisselerini satın aldığını belirterek davalıların paylarının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talabinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalı, bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, terditli olarak açılan davada ifraz şartları bulunmadığından tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, alacak talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Mahkemece, tapu iptali tescil davasının reddine, alacak davasının; davalı ... mirasçıları yönünden reddine, davalı ... mirasçıları yönünden alacak davasının kısmen kabulü ile, 20.317,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi ve temlik sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değil ise tazminat istemine ilişkindir. Davacının dayandığı 20.12.1991 tarih 85785 yevmiye nolu ilk satış vaadi sözleşmesi ve 21.07.2006 tarih 4547 yevmiye nolu temlik niteliğindeki satış vaadi sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu 183. maddesi gereğince hukuken geçerli olup tüm davalılar bu sözleşmeler gereği sorumlu olduklarından, Belediye Başkanlığının cevabi yazısına göre .......

                  Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akid ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım akdinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa semen; satışı vaad olunan taşınmaz bedeli, vaad alacaklısının da karşı edimidir....

                  UYAP Entegrasyonu