Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğuna , taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceğine ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceğine, diğer taraftan dayanak tapu kaydının nısıf paya ilişkin olduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı T1 12.11.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Giresun İli Çanakçı İlçesi Yeşilköy Köyü 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yerleşim yeri, fındık bahçesi ve çay bahçesi olarak kullanıldığı halde kadastro sırasında orman vasfıyla tespit ve tescil edildiğini, çekişmeli taşınmaza ilişkin Çanakçı Tapu Müdürlüğü'nün Haziran 1975 tarih ve Cilt No:28 Sahife No:37 Sıra No:15 sayılı tapu kaydının bulunduğunu, abisi İbrahim Dalman'ın bu yerin hemen sınırında bulunan taşınmaz hakkında Görele 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/59 Esas, 2019/538 Karar sayılı dosyası ile dava açmış olduğunu ve davada orman sayılmayan alanlardan olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, dava konusu taşınmazın tapuda vasfının bahçe ve tarla olarak geçtiğini, çekişmeli taşınmazın 1983 yılında dedesinden intikalen ve taksimen kendisine kaldığını ve bu tarihten beri kendisi tarafından kullanıldığını, tedavüllü tapu kayıtlarında o tarihlerde dava konusu tayınmazın...

    Hukuk Dairesinin 26.10.2004 gün ve 2004/11258-11096 sayılı bozma kararında özetle: “Keşif ve uygulama sonunda taşınmazın öncesinin tapulu olduğu, genel arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tapulu taşınmazların tapu sahibi adına orman sınırları dışına çıkarılacağı gerekçesiyle davanın reddine ... verildiği, oysa taşınmazın bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen bölümünün 1744 Sayılı Yasa hükümelrine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının belirlendiği, orman dışına çıkarılan bölümün tapu saihpleri adına tescil edilebilmesi için, tapu kaydını orman kadastrosunun kesinleşmesinden önce mevcut olması ve ilk tahdidin itirazsız kesinleşmiş olması somut olayda çekişmeli parselin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1976 yılındaki genel arazi kadastrosunda gerçek kişiler adına tesbit ve tescil edildiği, bu tarihte çekişmeli parselin bir bölümünün halen orman sınırları içinde olduğundan oluşan tapu kaydının hukuki değerinin bulunmadığı...

      Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto Mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş ise de; dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....

        Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 02/10/2007 havale tarihli raporda A= 690 m2, B=1764 m2 ve C=1406 m2 ile işaretli taşınmazların tapusunun iptali ile ... mirasçıları adına tesciline, ... 1988 tarih 7 numaralı tapu kapsamındaki yerler hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman nitelikli parselin 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasının 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 2006 yılında yapılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında... köyü 122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişiler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tapu kaydına dayanarak, taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmadığı iddiasıyla tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır....

            Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve tapu iptali tescil davası yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilerek kadastro mahkemesince dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar ..., hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 28/05/1971 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne; 102 ada 1 parsel nolu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan fen bilirkişisi 25/07/2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 5137,50 m2'lik kısmın ifrazı ile hali arazi vasfıyla adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmış ve 2011 yılında kesinleşmiştir....

                Madde hükmünce orman sayılan yerlerden olduğunu, devlet ormanlarının özel mülkiyete konu olması ve tapuya bağlanması Anayasanın 169. Hükmü gereğince mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın mülki sınırları içerisinde kalan parselin orman kadastrosu ile kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan koordinatlarla sınırlı alanın tapu kaydının iptalini, taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescilini, mevcut parselin tamamı orman sahası olması sebebi ile var ise parsel üzerinde mevcut ayni hak ve şerhlerin de orman sahası olan kısımlardan terkinini ve tüm bu nedenlerle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince uhdelerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu