Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 12.03.2209 tarihli dilekçesi ile, kadastro mahkemesi'nin 22.03.2001 gün 2000/2-30 sayılı kararı ile özel orman niteliği ile tesciline karar verilen ve davacılar adına 1/2 pay oranı ile tapu sicilinde kayıtlı bulunan 835 parsel sayılı 18380 m² yüzölçümlü taşınmazın Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ...'nün 03.12.2008 gün 1636 sayılı yazılarında belirtildiği üzere 6831 sayılı Yasanın 1 maddesinin (G) bendi uyarınca 3 hektardan az olduğundan özel orman niteliğinden çıkartıldığı iddiasıyla özel orman niteliğinin iptalini ve tarla niteliğiyle tescilini istemiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır....

      Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişiler adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/51 ve 1969/326 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişiler adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

        Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1967/150-1969/63 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/381-1969/62 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. 1) Dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişiler tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve orman vasfıyla tapuda kayıtlı olan taşınmazlar üzerine şerh konulamayacağına göre mahkemece taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescile, davalı ... lehine konulan şerhin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı gerçek kişinin ve ......vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Dava konusu taşınmaz, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza...

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun gereğince 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve dava tarihinden önce 04.12.2007 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 1) Davalının tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davalının, elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmazın, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından...

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Hazine davasının, taşınmazın 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkartıldığı konusunda olmayıp öncesi orman olan taşınmazın 2/B madde uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerin davalı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin olduğu ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; 2/B madde uygulamasının Hazine yönünden kesinleştiği, yapılan uygulama ile bilirkişi krokisinde taşınmazın (B) işaretli bölümün tapusunun iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 2/B madde sahasında kaldığından bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilen bölümün niteliğinin yazılmamış olması ve taşınmazın orman sınırı dışında kalan (A) işaretli bölümün yeniden davalı adına tescil edilmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden kararın hüküm bölümünün 2. bendinin hükümden tamamen çıkartılarak bunun yerine "......

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/82 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, Kemerburgaz- Mithatpaşa ve Mimarsinan Mahlelerinde bulunan 15- 19- 20- 21- 22 parseller arasında kalan ormana bitişik eylemli orman olan tapulama tespit harici taşınmazın devlet ormanı olarak kullanılmak üzere taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep ettiği, üçüncü kişilere devir ve temliki ile üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi için taşınmazın tapu kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 16/10/2020 tarihli ara kararında, Dava konusu taşınmazın tapulama tespit harici bırakılan bir yer olduğu, tapuda kayıtlı olmadığı anlaşılmakla, tapuda kayıtlı olmayan bir yere fiilen tedbir konulması mümkün bulunmadığından tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/299 KARAR NO : 2021/302 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08.01.2021 NUMARASI : 2019/560 ESAS - 2021/18 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                  UYAP Entegrasyonu