Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmesinde satış bedellerinin peşin ve nakden alındığı ibaresinin yer aldığını, bu bağlamda vaad alacaklısı davacının kendi edimini yerini getirdiğini ve sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil davası açmakta haklı olduğunu gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.11.2006 gününde verilen dilekçe ile satışın iptali ve tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan vaad borçlusu ..., satış bedelinin ödenmediğini, diğer davalı ... ise bağımsız bölümü vaad borçlusundan olan alacağına karşılık temlik aldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaz davalı ... adına tapuda kayıtlı olmadığından davacının da satış akdinin tarafı bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murisleri ... ile davalı arasında noterde 9.5.1984 tarihinde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 566 ada 6 parsel numaralı taşınmazın 1/3 payının satışının vaad edildiğini, bedelin ödendiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 1/3 payın adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gibi sözleşmenin ifa olanağının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile 1/3 payın davacılar adına tesciline karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/413 KARAR NO : 2022/626 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2015 KARAR TARİHİ : 17/06/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının .........

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/12/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

              Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, biçimine uygun düzenlenen 24.06.1972 günlü satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ile satışı vaad olunduğu halde ifa olanağı kalmayan 9574 metrekarelik kısma ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla 25.000 YTL tazminat istemişlerdir. Yargılamalar sırasında çekişmeli taşınmazlardan 49 ada 1, 62 ve 64 no’lu parseller tapudan üçüncü kişilere satıldığından davacıların bu kişiler aleyhine açtıkları ve eldeki dava ile birleştirilen davalarda ise, taşınmazları satın alan kişilerin kötüniyetli olduklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istenmiştir. Satış vaadi borçlusu ... mirasçıları tarafından açılan davada ise, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğradığı, muvazaalı olarak düzenlendiği, satış bedelinin ödenmediği ileri sürülerek 24.06.1972 günlü satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin satış vaadine konu taşınmazın elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olması nedeniyle, tazminat isteminin ise davalılara intikal edecek miras paylarının belli olmaması nedeniyle ile reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu