Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek, dava konusu 244 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 15/80 hissesinin davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

    Tüketici Mahkemesinin 2018/341 esas 2019/841 karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına , davalı müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine icranın karar kesinleşinceye kadar tehirine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER : Gayrimenkul ön satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, İpotek belgeleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotek, haciz ve takyidatlardan ari tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel değerinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı alıcı ile davalı yüklenici T3. arasında dava konusu bağımsız bölüme ilişkin 12/10/2012 tarihli gayrimenkul ön satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, taşınmazın daire niteliği ile davalılar T3....

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.11.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 2.3.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 10.07.1978 tarih 4246 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad edilen 1073 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar paylarının iptali ile adına tescilini talep etmiş, Davalı ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiş, yerel mahkemece satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

        Mahkemece anılan bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; tescil isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalılar ile dava dışı ... arasında noterde yapılan 06.06.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıların 386 parsel sayılı taşınmazdaki tüm hak ve paylarını ...'a satmayı vaadettiğini, ...'...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2018/146 2019/322 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların Malatya İli Yeşilyurt İlçesi Kaynarca Mah....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ** Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

            Davacı vekili her ne kadar öncelikle tapu kaydında bulunan takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de tapuda görünen takyidat alacaklılarının dosyada taraf olmadığı, taraf olmayan 3. Kişiler hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca taraflar arasında yapılmış olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış ve tapuya şerh edilmemiş olduğu anlaşıldığından takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar vermek gerektiği"gerekçesiyle; 1- Davanın KABULÜNE, Davacının Takyidatsız olarak tapu iptali ve tescil talebinin Reddine, Dava konusu Beykoz İlçesi, Riva Köyü, 1068 ada, 1 parsel, A22 numara, B Blok, A22D numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek davacı T1 adına tesciline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1....

            Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacının davası, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kesin hüküm olduğu gerekçe gösterilen Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 sayılı Kararında davanın kısmen kabulü davacı lehine tapu iptali ve tescile dair hüküm kurulmuş ise de hangi taşınmazlar için tapu iptali ve tescil hükmü kurulduğu belirtilmemiştir. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 18.11.2016 günlü 2547747 sayılı yazısından da anlaşılacağı üzere Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 Karar sayılı kararı infaz edilememektedir. Davacı, Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 Karar sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil isteminde bulunurken parsel numaralarını belirtmemiştir. Eldeki dosyada ise parsel numaralarını belirterek taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil kararı verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu