Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve İpotek, Takyidattan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Alacak KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul İli Sultanbeyli İlçesi Battalgazi Mah. 375 Ada,14 Parsel C Blok Kat :5 Daire :27 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili noterde resmi şekilde satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, dava konusu taşınmazın her türlü ipotek ve takyidattan ari şekilde tapusunun iptaline ve müvekkili adına tescil edilmesine, dava konusu taşınmazın her türlü ipotck ve takyidattan ari şekilde tescilinin mümkün olmaması durumunda, satış vaadi sözleşmesinin imzalanma tarihi göz önünde bulundurularak, sözleşme tarihinden sonra ki ipotek ve takyidatların fekkine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın takyidattan...
gerçek ve müvekkil Banka kayıtları ile ispatlı olduğunu, Bankanın iyi niyetl olduğunu, alacakları/risklerinin gerçektir, kayıtlarla tespitli olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılması ve tapu kayıtlarına ibraz edilerek şerh ettirilmesi gerektiğini, ne var ki tarafların bu yasal zorunlulukları yerine getirmediği tespitine rağmen satış vaadi sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarını doğuracak şekilde bir karar tesis edilmesinin hakkaniyet ve hukuka ters düştüğünü, T3ayi Ticaret Anonim Şirketi ile davacı arasında olan davaya ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin tapu kaydına herhangi bir şerh düşülmediğini ve müvekkil Banka'ya herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, Bankanın TTK'da düzenlenen basiretli bir tacir gibi davrandığını, kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve böylelikle Bankanın daima iyi niyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu, yasanın lafzı ve ruhu gereği Banka'nın tapu kaydına güvenerek kullandırdığı kredilerin teminatı için...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (önalım hakkından kaynaklanan) ipotek (ipoteğin kaldırılması-fekki) istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyasına toplam 3X8.00=24,00 TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle toplam 24,00 TL'lik tebligat pulunun duruşmalı temyiz isteminde bulunan davalı vekilinden istenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 07.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/394 ESAS - 2022/133 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Metal Yapı ile müvekkili arasında 23.06.2016 tarihinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi olduğunu, sözleşme ile İstanbul ili Eyüp ilçesi Kemerburgaz mahallesi 427 ada 3 parsel ( yeni 6 parsel) A2 blok 3....
K.. vekili temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı M.. K.. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Davacı, dava dilekçesinde dava değerini 400.000,00 TL göstererek tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, yargılama esnasında ise 1.995.750,00 TL üzerinden eksik harcı tamamlamıştır. Dava değeri, tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri, ipoteğin kaldırılması yönünden ise ipotek bedelinden oluşmaktadır. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davalı M.. K.. lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı M.....
Davalı Akbank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, ava dilekçesinde satış vaadi sözleşmesinin davalı Garanti Koza ile akdedildiği anlaşıldığını, davacı vekili huzurdaki dava dosyası ile İİstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan Heybeli E Blok, kat 27, Daire 489 ve kat 38, daire 697 nolu bağımsız nolu taşınmazların tapu iptali ve tescilini talep ettiğini, gerçekleşen satım işlemlerinin tüketici hukukunun özel olarak koruduğu anlamda tüketici işlemi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından huzurdaki uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisinde kaldığı izahtan vareste olduğunu, satış vaadi sözleşmesinden doğan alacak hakkının, taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı sahibine karşı ileri sürülememesi bakımından ipoteğin satış vaadi sözleşmesinden önce kurulmuş olmasıyla...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....