Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesi 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve TMK'nın 1009. maddeleri gereğince tapu kayıtlarına şerh verilebilir. Kişisel hak sağlayan satış vaadi sözleşmesi tapu kaydına şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.02.2012 gün ve 2012/908 - 1485 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 6894 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki A Blok 5 numaralı bağımsız bölümü 18.09.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını ileri sürerek tapu iptali tescil talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında da talebini ıslah ederek tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde tazminata hükmedilmesini istemiştir....
sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.1998 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının ... hakkındaki tazminata yönelik davasının kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2005 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazları satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini belirterek tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunmuştur....
e de satışının vaadedilmesi üzerine davalıların murisinin de ferağa icbar ve tescil davası açtığını ancak bu davanın 25.11.1997 tarihinde kesinleştiğini ve sonuç itibariyle kendi açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasının daha önce kesinleşmiş olduğundan ikinci hükmün yok hükmünde olması nedeniyle davalıların murisi adına yolsuz şekilde oluşan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak müvekkillerinin murisi ... oğlu ...'ün dava konusu taşınmazlarda kardeşi ... ...'ün miras paylarını ... 1. Noterliğinin 05.05.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, davacının muris ...'ün kardeşi ... ...'ün oğlu olması sebebiyle bu satış vaadi sözleşmesinden haberdar olmasına rağmen kötü niyetle taşınmazları sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.10.2009 gününde asli müdahil tarafından 14.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve asli müdahil tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 11.09.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 24 sayılı parseldeki davalının payını satın aldığını belirterek davalı payının iptali ile adına tescilini istemiştir. Asli müdahil, dava konusu taşınmazdaki davalının payını 10.09.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalı adına tapu tahsis belgeli 2240 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davalı tarafından 29.03.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ....'na satışının vaat edildiğini, onun da 18.03.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ....'ya satış vaadinde bulunduğunu, ....'...
Asıl ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Bir taşınmazın birden çok kişilere satılması halinde geçersiz olmadıkça veya münfesih hale gelmedikçe eski tarihli sözleşmeye değer verilir. Somut uyuşmazlıkta, malik ... dava konusu taşınmazı 30.03.2005 günlü sözleşmeyle ...'...