Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, iş veren işçi arasındaki sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası, terditli olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalılar vekili yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında ise;.....Karar sayılı ilamı ile davacılar hisselerinin tapusu iptal olunarak, eşit nispetlerde davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Tapu kaydının incelenmesinden de; ihalenin 26.11.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine borçlu ihbar olunan hissesinin davacılar murisi adına tapuda tescil edildiği, murisin ölümü ile de davacılar adına intikal edildiği, tapu iptali ve tescil davasının kesinleşmesi sonucunda ise dava dışı 3. kişiler ..... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar murisinin icra dosyasından ihale ile aldığı taşınmaz, daha sonra açılan ihalenin feshi ve tapu iptal ve tescil davaları ile davacıların mülkiyetinden çıkmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının imar düzenlemesinin iptali davasının idari yargı görevine girdiğinden mahkemenin görevsizliğine, davacının binanın arsasının adına tescili, evin ve müştemilat bedeli tesbit ve tahsilat talebinin, davacının dava açma sıfatı olmaması nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 28.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, imar uygulaması sonucu 6789 ada 1 parsel sayısını alan taşınmaz üzerindeki binanın kendisine ait olduğunu iddia eden davacı, mevcut yapı sebebiyle bina kısmının adına tescilini, olmadığı takdirde değerinin saptanarak...

        zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu ve ....000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/200 E. sayılı dosyası üzerinden görülmüş olan davanın ise tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı taktirde bedel iadesi davası olduğunu, diğer bir deyişle, söz konusu iki davadaki bedel taleplerinin temelde birbirinden farklı olduğunu, sebepsiz zenginleşme davasında karşı tarafın sebepsiz olarak elde ettiği bir bedel talep edilirken, tapu iptali ve tescil bu mümkün olmadığı taktirde bedel iadesi talepli davada iadesi talep edilen bedel karşı tarafın sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğine bağlı olmaksızın, sadece taşınmazı elinden hukuka aykırı bir sebebe dayalı olarak çıkmış kişinin taşınmaz bedeli tutarındaki maddi zararını karşılamaya yönelik olan bir talep olduğunu, dolayısıyla söz konusu iki davanın konularının farklı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            Davalı, önceki davanın hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istekli dava olup, eldeki davada hile hukuksal nedeni bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğini, zira dava konusu taşınmazların kendisine devir tarihinin 09.08.2010 olup, önceki davanın açıldığı 03.06.2011 tarihinin öğrenme tarihi olduğunu, eldeki davanın ise 08.10.2015 tarihinde açılmış olmakla 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı süresinin de geçtiğini, temlikin iradi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hile ve sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Davacının, taşınmaza yaptığını iddia ettiği iyileştirme giderlerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca davalılardan isteyebilmesi için yaptığı giderlerin mal varlığından çıkmış ve davalı tarafın mal varlığına geçmiş olması gerekir. Somut olayda; davacı dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda oturmakta olup, taşınmaz davacının kullanımından çıkmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.10.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil tahliye, birleşen dava ile alacak, karşı dava yoluyla alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı/k.davalının davasının kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, karşı davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, dair verilen 04.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işleminden kaynaklanan mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Karşı dava da, temlik bedelinin tahsili talep edilmiştir. Birleşen dava ise, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde bulunulmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedelin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın temliken tescil talebi bakımından kabulüne dair verilen 15.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 06.05.1981 günlü "tarla satış senedi" başlıklı harici satış sözleşmesine dayanılarak açılan, Türk Medeni Kanununun 713.maddesi gereğince olağanüstü zamanaşımı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, talebini ikinci kademede Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayandırmış, olmadığı taktirde üçüncü kademede tazminat talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu