Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/04/2010 gününde verilen dilekçe ile dava açılmamış miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/05/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılar arasında miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1192 parsel sayılı taşınmazın, müvekkili ve davalı ... 'nın babaları ... üzerine kayıtlı iken, ... sağlığında taşınmazlarını çocuklarına paylaştırmak istediğini, bunun üzerine sahibi taşınmazını kardeşlerine kolay bir şekilde paylaştırması için oğlu ...'...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/04/2010 gününde verilen dilekçe ile dava açılmamış miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/05/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılar arasında miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1192 parsel sayılı taşınmazın, müvekkili ve davalı ... Gagalı'nın babaları ... üzerine kayıtlı iken, ... sağlığında taşınmazlarını çocuklarına paylaştırmak istediğini, bunun üzerine sahibi taşınmazını kardeşlerine kolay bir şekilde paylaştırması için oğlu ...'...
Dava konusu 74 ve 75 parseller 30.04.1966 tarihinde kadastro yoluyla 6/36 payı miras bırakan Kamber adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı vekili, 07.08.1972 günlü miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. TMK'nun 677.maddesi hükmünde, miras payının mirasçılar arasında devrine ilişkin sözleşmelerin yazılı olması koşuluyla geçerli sonuç doğuracağı belirtilmiştir. Diğer deyişle miras payının devrinde, sözleşmenin yazılı olarak yapılması yeterli olup, ayrıca resmi memur önünde düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır Görülmekte olan davada davacı, geçerli olarak düzenlenmiş bulunan 07.08.1972 günlü sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olup daha sonra anılan sözleşmeden dönmesini gerektirir bir tasarrufu da bulunmadığına göre, dava konusu 75 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü yerindedir....
Davacı vekili, davalı ile vekil edeni arasında düzenlenen miras payının temlikine ilişkin sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının dayanağını oluşturan sözleşme 15.2.2002 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı...ve kardeşleri adına iştirak halinde mülkiyet hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı bulunmaktadır....
Davalılar vekili, sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerektiğini ve mirasbırakanın sözleşme tarihinde ehliyetinin bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, dayanak belgenin mirasçılar arasında ve yazılı şekilde yapıldığı ve buna dayanılarak tescil isteminde bulunabilineceği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının davasının dayanağını oluşturan sözleşme 30.03.2009 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı ..... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Böyle bir taşınmazda...... mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK'nun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir....
arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme, TMK'nin 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, miras payının devrine ilişkin sözleşmeye değer verilebilmesi için terekenin kısmen veya tamamen tasfiye edilmemiş (paylaşılmamış) olması gereklidir. Ancak; Dairenin eksiklik talebi uyarınca dosya içerisine alınan tedavüllü tapu kayıtları ve dayanaklarının incelenmesinde, temyize konu davaların açıldığı 26.05.2015 ve 15.12.2015 tarihlerinden önce 1995 yılında davacıların ve...’ın da katılımıyla tapuda yapılan intikal işlemi ile, taşınmaz paylı mülkiyete dönüştürülmüş; böylece miras ortaklığı bu taşınmaz yönünden sona ermiştir. Bu işlem tarafların oybirliğiyle miras payının devrine ilişkin 09.03.1974 tarihli sözleşmeden dönme niteliğindedir. Buna göre miras payının devri sözleşmesinin bozulduğunun ve artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybetmiş olduğunun kabulü gereklidir....
Yazılı olmak koşuluyla miras ortaklığına dahil bir taşınmazdaki miras payının mirasçılar arasında devri için yapılan sözleşmeler geçerlidir (743 s.lı MK m.612; 4721 s.lı TMK m.677). Davalının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescili istenen sözleşmeye konu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları ve kadastro tutanaklarının tetkikinde, sadece .. parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının tarafların anneleri ... adına kayıtlı olduğu, talebe konu diğer taşınmazlarda tarafların ortak murislerinden intikal eden bir pay bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli olan ve miras payının devri niteliğinde olan sözleşmeye değer verilerek.. parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. 23.7.2001 tarihli "Gayrimenkul Senedidir" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği esnada dava konusu taşınmaz iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, dava konusu taşınmazda, kayıt malikinin mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK'nun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir. Her ne kadar Mahkemece, dava TMK'nun 677. maddesi çerçevesinde miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildikten sonra, 23.07.2001 tarihli sözleşmenin miras taksim sözleşmesi olduğu ve davalıya isabet eden miras payının ancak davacı tarafça sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi halinde devir ve tescilinin yapılacağı, miras taksimine ilişkin sözleşmeye göre TBK.nun 97....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/205 esas 2019/78 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava, mirasçılar arasında, miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun "Miras payı üzerinde sözleşme" başlıklı 677. maddesi "Terekenin tamamı veya bir kısım üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Dava konusu taşınmazlardan 118 ada 41 parsel tüm mirasçılar adına elbirliği şeklinde kayıtlı iken diğer dava konusu parsellerin tamamı ise tarafların kök murisleri Gani Mehmet Arı adına kayıtlıdır. Gani Mehmet Arı ise 01.12.1953 tarihinde vefat etmiş ve taraflar arasında 10.12.2002 tarihinde miras payının devri sözleşmesi düzenlenmiştir. TMK'nun 677. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçının payını diğer mirasçıya yazılı sözleşme ile devri geçerlidir....
Her ne kadar, Mahkemece Dairemizin 2008/4797 Esas ve 6344 Karar sayılı ilamına atıfta bulunarak davacıların ibraz etmiş oldukları "feragatname" başlıklık belgelerin TMK'nun 527. maddesinde düzenlenen mirastan feragat veya aynı Kanunun 677 ve 678. maddeleri gereğince düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşme niteliğinde bulunmadığı belirtilmiş ise de, atıfta bulunulan ilamda; davacıların 25.12.1975 tarihli mirastan feragat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, mirasbırakanın ise 1991 tarihinde öldüğü, bu hali ile murisin sağlığında yapılan sözleşmede murisin oluru ve izni olmadığından TMK 527. maddesinde düzenlenen mirastan feragat veya aynı Kanunun 677. ve 678. maddelerinde düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşme niteliğinde olmadığı açık olup, sözü edilen bozma ilamı somut olay ile uyuşmamaktadır....