Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, davalı adına tapuda kayıtlı olan ... Köyü 121 ada 2 parsel sayılı 30700 m² yüzölçümlü taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4870 m²'lik kısmının tapu kaydının iptaline, ... vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ... iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 11.09.1989 gün 1989/8162-9363 sayılı kararları) ve yine kamu malı olan ormanların her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi halinde bu tür yerleri edinen kişilerin M.Y. 1023 maddesindeki tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı, Hazine ya da Orman Yönetimi tarafından 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalınmadan her zaman tapu kaydının iptali ve tescil isteği ile dava açılabileceği, davalı tarafından kadastro sonucu oluşan tapu kaydı satın alınmışsa ve koşulları varsa sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince satış bedelinin sorumlu kişilerce kendisine ödenmesinin istenebileceği gözetilerek hüküm kurulmuş olduğu anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Yönetimi, 182 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini iddia ederek dava açmış; mahkemece davanın reddine dair verilen 27.10.1995 tarihli karar 20. Hukuk Dairesinin 25.04.1996 tarih ve 1996/1170-5751 sayılı kararıyla taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından, davacı ......

          ın, tapu iptali ve tescil davasıyla ilgili temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşen orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davalılar ... ve ...'...

            Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 22.2.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre sözleşmeye ve davaya konu taşınmazın ilk tesis kadastrosu sırasında 22.7.1956 tarihinde yapılan 13 pafta ile 8.7.1956 tarihinde yapılan 14 paftada 307 ve 312 parsellerin kuzeyinde tescil harici bırakılan fundalık alan olarak belirtilen yerde kaldığı tespit edilmiş olup mahkemece taşınmazın özel mülkiyete konu olan yer olup olmadığı hususu üzerinde durulmamıştır. Öyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak taşınmazın özel mülke konu olup olamayacağı saptandıktan sonra özel mülke konu olabilir durumda ise sözleşme geçerli kabul edilerek şimdiki gibi, özel mülke konu olamayacak nitelikte ise sözleşme geçersiz kabul edilerek oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda ... ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, ... ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....

                Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez. Kaldı ki; kadastro sırasında tesbiti kişi adına yapılıp kesinleşen 105 ada 1 parsel hakkında Hazine her zaman tapu iptali ve tescil davası da açabililir. Mahkemece değinilen yönler gözetilerek Hazinenin davasının kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/11/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Hükmü, davalı temsilcisi temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine’nin 119 ada 4 ve 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu iptali tescil ve mer’a olarak sınırlandırma istemlerine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi “Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler” şeklinde düzenlenmiştir....

                    maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no'lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda ... ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke...

                      UYAP Entegrasyonu