O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, imar uygulamasının idare mahkemesince iptali sebebiyle imar uygulamasına tabi tutulan kadastral parselin ihyasına yönelik açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı vekili, mülkiyeti ... adına kayıtlı 21 ada 10 parsel sayılı 11.520 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, yapılan imar uygulaması sonucu 406 ada 4 parselin ... adına tescil edildiğini, imar uygulamasının iptali için idari yargıda belediye adına dava açıldığını, bu nedenlerle 406 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı adına bulunan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyeti ve tapu siciline güveninin korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
Diğer taraftan kadastral parselin ihyasının, kadastral parselin sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin sicil kayıtlarının iptali ve bu alanlar ile varsa yol, park vs. gibi kapsamındaki diğer alanları da kapsar şekilde mümkün olacağı gözetildiğinde, davacının maliki bulunduğu 363 ada 2 sayılı imar parselinin sicil kaydının iptal edilmediği ve anılan mahkeme ilamının davacı yönünden bağlayıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan imar parseli olan 363 ada 2 sayılı taşınmazı davalıdan satın almak suretiyle malik olan davacının, davalının halefi olduğu ve bu parselin dayanağı imar uygulamasının iptali nedeniyle 363 ada 2 sayılı parseli oluşturan kadastral parselin ihyasının talep edilmesi durumunda ...'ya ait hakların halefi olacağı diğer bir deyişle davacının kadastral parselde paydaş kılınması gerektiği de tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Akçaabat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.04.2011 gün ve 21/113 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı; 158 ada 38 nolu parselin kendisi ve kardeşi adına tapuda kayıtlı olduğunu, komşu 158 ada 39 sayılı parselin davalı kardeşi adına kayıtlı olduğunu, 38 parselden tahmini 60 m2 yerin davalının parseline katıldığını, davalı adına yazılan bu kısmın kendi evinin çıkacağı olduğunu 1955 yılından beri dedesi zamanından beri bu evin çıkacağı olduğunu, bu kısmın 39 parselden iptali ile 38 parsele katılmasına ve bu şekilde tapuya tescilini istemiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve özellikle davacı vekilinin 05.12.2013 havale tarihli dilekçesinden; davanın, imar parsellerinin sicil dayanağı olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ile geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur....
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/11/2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 16/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....