Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği kabul edilmiştir. 3194 sayılı Yasayla eklenen bu hüküm uyarınca...

    Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.11.2010 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.10.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalılar tarafından talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 1409 (2094) parsel sayılı kadastral parselinin içinde bulunduğu alanda davalı belediyeler tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescilini talep etmiştir....

      Davadaki istek de kadastral parselin ihyası olduğu halde mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği; buna göre, ihyası talep edilen kadastral parselin çap sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin sicil kayıtlarının iptal edilip eski kadastral parselin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği, diğer taraftan tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikleri aleyhine açılacağı tartışmasız olup somut olayda, asıl ve birleştirilen davalar 473 sayılı kadastral parselin ihyasına yönelik olduğuna göre 21.10.1970 tarihinde ilave edilen 2975 m2'lik kısım da dahil olmak üzere toplam 39695 m2 yüzölçümlü 473 parsel sayılı taşınmazın tamamının ihyasına karar verilmesi gerekir....

        Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulduğunu, ancak her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, anılan kadastral parsel üzerinde oluşturulan 5529 ada 16 sayılı imar parselinin 11 m2'lik kısmının iptali ile 1125 sayılı kadastral parselin ihyası ile hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 1125 sayılı kadastral parselin ihyasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı hazine vekili ile davalı ...San....

          Somut olayda; davacının 1206 ada 83,90,102,109 ve 146 parsel sayılı taşınmazların paylı maliki bulunduğu, Yüreğir Belediyesinin 23.12.1999 gün 4147 sayılı kararı ile ıslah imar uygulaması yapıldığı, ancak Adana 1. İdare Mahkemesinin 2002/737 Esas - 2003/ 921 Karar sayılı ilamı ile sözkonusu imar uygulamasının iptaline karar verildiği ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İmar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan imar uygulaması iptal edilmekle yolsuz tescilin söz konusu olacağı ve tapu kayıtlarının iptal edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Farklı bir ifade ile, imar parselinin tapu kaydı iptal edilerek kadastral parselin ihyasına karar verilmesi gerekir ve kadastral parselin ihyası mümkün olduğu durumda tazminata hükmedilemez. Zira tazminat için zorunlu unsur olan zarar koşulu henüz gerçekleşmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemi üzerine mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin, 15.04.2019 gün ve 2016/9744 Esas, 2019/3348 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar-birleştirilen davada davalılar ... vekili, ... vekili ile ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, ihdasen Hazine adına kaydedilen 1118 (146) ve 1246 (274) parsel sayılı taşınmazların davalı ... ve ......

              Dava; davacının kayden maliki olduğu 104 ada 99 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptali ile buna bağlı olarak kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istekleriyle açılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, idari işlemin iptaline yönelik istemin idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği tartışmasızdır. Diğer taraftan 104 ada 99 sayılı parselin imar düzenlemesi ile oluşturulan dava konusu 262 ada 4 sayılı imar parselinin dayanağı idari işlem olup, bu idari işlem hukuki geçerliliğini koruduğu sürece tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığı, ancak anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde çekişmeli imar parselinin sicil kaydının illetten yoksun hale geleceği ve yolsuz tescil durumuna düşeceği ve bu durumda kadastral parselin ihyasına hükmedilmesi gerekeceği ve tapu iptali ile tescil taleplerinin tapu sicillerine yönelik olup, bu tür davaların görülme yerinin de Adli Yargı olduğu kuşkusuzdur....

                Ayrıca, kadastral parselin ihyasının; imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği; bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır. Taraf teşkili dava şartlarından olup re'sen gözetilmesi gerekir. Eldeki davada da kadastral parselin ihyası istenildiğine göre mahkemece, öncelikle imar uygulamasına tabi olan 332 sayılı kadastral parselin 84.376 m2'lik kısmının çap kapsamı içerisinde kalan tüm imar parsellerinin kayıt maliklerinin tespit edilerek tamamının davada yer almalarının sağlanması ve böylece taraf teşkilinin temininden sonra......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.05.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Büyükşehir Belediyesi ve ... Belediyesi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, kayden Hazine'ye ait 1192 (220) parsel sayılı taşınmazın davalı ... Belediyesi ile davalı ......

                    Kanun'un 18 inci maddesinin eldeki davaya uygulanamayacağını, kaldı ki dava açıldığı tarihte haklı durumda bulunduklarından yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulmamaları ve davacı lehine hüküm tesis edilmesi gerektiğini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istemli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür. 2....

                      UYAP Entegrasyonu