Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887- 1999/292 sayılı dosyasının incelenmesinde; T9 tarafından, tapu maliklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, 24/06/1999 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne; 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile işaretli 143.340 m2 kısmının tapu kaydının iptaline, davacı T9 adına tesciline, aynı tarihli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlarla ilgili davanın reddine, kal konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/04/2017 tarih 2015/14817 Esas 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile; hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2160 parsel sayılı taşınmazın tapuda adına kayıtlı iken davalı Hazine tarafından açılan dava sonucunda kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesi ile tapu kaydının iptaline karar verildiğini, 5841 Sayılı Yasa hükmü gereğince kararın yasaya aykırı olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın kesin hüküm nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, Hazine tarafından devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olduğu ( kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı ) iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil, meni müdahale ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık,3621 sayılı Kanun uyarınca kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 01/07/2016 gün ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 08/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Medeni Kanunun 641. maddesi hükmüne göre kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Bu tür yerlerin zamanaşımı ve zilyedlikle kazanılması mümkün değildir. Kıyı denizin uzantısı (ve mütemmim cüzü) olduğuna göre böyle bir yer özel mülkiyet konusu yapılamaz. Bu itibarla öncelikle kıyı alanının, kıyı şeridinin yani denizin uzantısı sayılan ve halkın kullanımına açık olan, nitelik itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kıyı kenar çizgisi ile sınırlanan alanın tespiti gerekir. Kıyı kenar çizgisi; deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki ve kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını ifade eder. Kıyı kenar çizgisinden kıyı çizgisine kadar olan kısım özel mülkiyete konu olmayan kıyı alanını (kıyı şeridini) oluşturur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, İstanbul İli, ... İlçesi, Piri Mehmet Paşa Mahallesinde bulunan 229 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımları hakkında ... Belediye Başkanlığı’nca kamunun yararlanmasına açık kumsal olarak düzenlenmesine karar verildiğini, Anayasa’nın 43.maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyete konu olamayacağını, bu alanda oluşan tapu kayıtlarının bu yerlerin özde kıyı olması olgusunu ortadan kaldırmayacağını, taşınmazı satın alan 3. kişilerin de TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağını ileri sürerek taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımların tapusunun iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan 58 sayılı parselin bir kısmının kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığının keşfen saptandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2021/57 ESAS 2021/228 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kıyı Kanunundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin maliki bulunduğu Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Gölbelen köyü, 103 ada 61 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazın yaklaşık 1500 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeni ile kamulaştırmasız olarak el atıldığını, kıyı kenar çizgisi oluşturulmasında idarenin bu taşınmazın bedelini ödemediğini ve müvekkilinin rızasının da alınmadığını, davalı Hazinenin tapu kaydının iptali için herhangi bir işlem tesis etmediğini, davalı idarece dava konusu taşınmazın bir kısmına kıyı kenar çizgisinde bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını, dava konusu taşınmazın halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğunu ve dosya kapsamına göre hazine tarafından açılmış tapu iptal ve tescil davasının da bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili; davalılar murisi adına kayıtlı bulunan ... parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ve özel mülkiyete konu olamayacağını açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar savunmada bulunmamışlardır. Davanın kabulüne dair önceki hüküm Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 25.3.2010 tarih, 2010/ 2275-3467 Esas, Karar sayılı ilamı ile, ''.... Somut olayda, kadastro tespitinin kesinleştiği 15.08.1967 tarihinden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık sürenin geçtiği açıktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve yıkım Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve yıkım davasının reddine dair ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.05.2013 gün ve 18/270 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 13.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu