Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir....

    Temyiz Sebepleri Davacı asil temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların 1/2’şer paylarının kendisine, 1/2’şer paylarının ise kardeşi ...’yi ait olduğunu, kardeşinin kendisine vekaletname vererek taşınmazları üzerine almasını istediğini,kendisinin görme özürlü olması nedeniyle bu vekaleti oğlu ...’a verdiğini,ancak oğlunun vekaleti kötüye kullanarak taşınmazları üzerine geçirdiğini,oğlunun 06.02.2019 tarihinde ölümü ile taşınmazların mirasçılarına intikal ettiğini, eksik araştırma ile hüküm verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hile (aldatma) hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile ve vekalet görevinin kötüye kullanması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 16.3.2010 tarihinde noterde düzenlenen vekaletname ile muris tarafından davalı ...'ın vekil tayin edildiği, anılan vekaletname kullanılarak 50 parsel sayılı taşınmazdaki murise ait payın 19.3.2010 tarihli akit ile vekil tarafından davalı ...'e, ondanda 25.10.2010 tarihinde diğer davalı ...'...

        Davalı, bir kısım mirasçının pay oranında açtığı davanın dinlenilebilir olmadığını, haricen taşınmaz satışının geçersiz olup aradan geçen uzun zaman nedeniyle de iptal tescil istenemeyeceğini, davacıların iddia ettiği yapının çok basit ve kalıcı olmayan bir yapı olup, ekonomik değeri bulunmadığını, dava konusu taşınmazı dava dışı kayıt maliki ...’tan bedeli mukabilinde satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olduğu ve iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmiş; anılan kararın davalı tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....

          Başka bir ifadeyle temlikin mirasçı olmayan 3. kişiye yapılması halinde mirasçıların, ehliyetsizlik, taraf muvazaası, inançlı işlem, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin, yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı davalarını miras payları oranında açmaları mümkün değildir. Bu halde malvarlığının terekeye dönmesi gerektiğinden mirasçıların birlikte dava açmaları veya terekeye temsilci tayin edilmesi gerekir. Temlik yapılan (davalı) mirasçı ise ehliyetsizlik, taraf muvazaası, inançlı işlem, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin iddiasıyla miras payı oranında dava açılabilir....

          da yıllarca çalışarak biriktirdiği paraları ve çektiği krediyi kendisi adına ev ve arsa alması ... ...’de yaşayan mirasbırakan eşi ...’a peyder pey gönderdiğini, bu hususta mirasbırakanı sözlü olarak vekil tayin ettiğini, ancak dava konusu 12139 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan adına satın alındığını ve daha sonra taşınmazın mirasbırakan tarafından oğlu olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik edildiğini, mirasbırakan ve davalının işbirliği içerisinde hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandıklarını, ayrıca temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek öncelikle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, bu da mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davadan feragat ettiğini bildirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 49 parsel sayılı taşınmazdaki 700/4563 payının, davalı ...'ye vermiş olduğu vekaletname kullanılmak suretiyle diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, satış bedeli ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içinde olduğunu ileri sürerek, tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekaletnamenin hile ile alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

              Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 2. maddesi her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaların bu kanun kapsamında olduğu belirlendikten sonra, 3. maddesi ile buna yönelik tanımlar yapılmış olup, 3. maddenin birinci bendinde açıkça tüketici işlemi tanımlanmış olup, buna göre "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin" tüketici işlemi olarak tanımlandığı anlaşılmaktadır....

              Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ...’in 20.04.2006 tarihinde oğlu olan davalı ...’i vekil tayin ettiğini, vekilin mirasbırakanın 372 ada 16 parsel sayılı taşınmazını vekaleten diğer davalı ...’a temlik ettiğini,...’ın da 297/1175 payını geri davalı ...’e devrettiğini, taşımazda kat irtifakı tesis edilerek çekişme konusu B blok 2, 4, 6, ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiğini, miras bırakanın işlem tarihinde ehliyetsiz olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı bulunduğunu, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek öncelikle ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine olmadığı takdirde bedelin tahsiline, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası uygun görülmezse muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları...

                Mahkemece, temlik işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı gerekçesi ile davalı ...’ye karşı açılan davanın kabulüne, diğer davalılara karşı açılan davanın reddine ilişkin karar, Dairece; " … Nitekim mahkemece de, vekalet görevinin kötüye kullanılması yolu ile temlikin yapıldığı kabul edilmiş, ancak hükmedilen bedelden sadece davalı ... sorumlu tutulmuştur. Oysa toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden gerçekten vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalılar ... ve ...’un el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıkları açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu