Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, inşaatın % 54'ü tamamlandığında yüklenicinin işten el çektiği, yapılan imalatın seviyesine göre ikinci keşiften sonra düzenlenen rapor ile 05.01.2011 tarihli ek bilirkişi .../... S.2. raporunun dosya kapsamına ve denetime uygun olduğu, yüklenicinin edimini tamamen ifa etmediği, bu nedenle tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL'nin dava, 116.250,78 TL'nin ıslah tarihinde itibaren faiziyle davalıdan tahsiline, tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Dosyada mevcut 12.12.2006 tarihli temliknameye göre davacı-yüklenicinin, davalı-arsa sahibi ile imzaladığı 12.04.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarını dava dışı ...'e temlik ettiği anlaşılmaktadır....
Noterliği’nce düzenlenen 18.05.1995 gün ve 24760 yevmiye nolu sözleşmeyle ..., 519 numaralı parsel üzerine 168/208 payı karşılığında bina inşa etmeyi yükümlenmiştir. Yüklenici aynı noterlikçe düzenlenen 15.11.1994 gün ve 56008 yevmiye nolu sözleşmeylede, yapacağı inşaattan 42/166 arsa paylı 3 daire ve 1 dükkanı 10 milyon TL. bedelle davacı ...’a satış vaadinde bulunmuştur. Asıl davada ... bu sözleşmeye dayanarak tapu devri istemiş, yüklenici ise aralarındaki asıl ilişkinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olduğunu, ...’nin inşaat alanındaki arsa payının şuyulandırma sonucu başka parsele gittiğinden tapu devri yapılamayacağını savunmuştur. İnşaat yapımı kararlaştırılan 519 parsele ait tedavüllü tapu kaydının incelenmesinde, ... adına arsa payı bulunmadığı, arsa maliklerinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... olduğu, daha sonra ...’a satıldığı, imar uygulamasıyla da 519 parselin 1056 ada 20 parsele dönüştüğü anlaşılmaktadır....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı BK.nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda .../k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
ARSA PAYI KARŞILIĞINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİLİ 634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Dava, yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; tapu iptâli ve tescili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında yapılan ve Milas 2. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 05.12.1996 tarih ve 14758 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini, davalı kooperatif yüklenici, davacı ise, arsa sahibi sıfatlarıyla imzalamışlardır....
Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1- (k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığının, üçüncü kişilerce temlik alınması arsa sahibi bakımından önemsizdir. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ile diğer temlik sözleşmeleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalı arsa sahibi ... ile davalı yüklenici ... arasında ... 4....
Hükmü, davalı arsa maliki vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez....
Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir....
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir. Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali-tescil istemlerine ilişkindir. Davacı arsa sahipleri ile davalı-yüklenici ... arasında 11.11.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmeye göre devri gereken arsa payının, yüklenicinin istediği zaman tapuda devri kararlaştırılmıştır. Nitekim, 14.11.2005 tarihinde sözleşme konusu parseller yükleniciye devredilmiş, bilahare, arsa sahiplerine ait taşınmaz 31.05.2006 tarihinde başka parsellerle tevhid edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, arsa sahibince yapılan pay devirlerinin kural olarak sözleşme gereği yapıldığı kabul edilir. Bunun aksini savunan yüklenicinin, savunmasını kanıtlaması gerekmektedir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....