Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Asıl dava Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemenin ilk kararı hakkında, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince, 26.03.2013 tarihli ve 2012/14909 Esas, 2013/4598 Karar sayılı ilamı ile bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, 460 parsel sayılı taşınmazın 448,58m² bölümünün tapu kaydının iptali ile davacıya ait 462 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi için, malzeme sahibinin iyiniyetli; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması ve yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesi koşullarının bulunması gerekir....

      Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen gerekçe içeriğine göre; tapu iptali ve tescil (temliken tescil) isteminin kesin hüküm nedeniyle reddi hukuken doğru olup, davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin ikinci kademedeki tazminat isteminin olumlu ya da olumsuz olarak karşılanmadığı yönündeki temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemim cüz'ü) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir....

        Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı, kadastro öncesi sebeplere dayanarak, dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 724. maddesi hükmünce temliken tescil isteminde bulunmaktadır. Davacı ve davalılara ait 145 ada 4 parselin kadastro tespiti 20.12.1996 tarihinde kesinleşmiştir. Temliken tescil davası ise 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmıştır. Bu durumda, temliken tescil davasının hak düşürücü süre yönünden reddi gerekirken, iyi niyet koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile reddi doğru görülmemiş ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün bu şekilde gerekçesi değiştirilerek onanması gerekmiştir....

          (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir. d) Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta, 347 parsel sayılı taşınmazın 1974 yılında satış edinme nedeniyle davacı-davalı ... adına tescil edildiği, tecavüz teşkil eden ve temliken tescile konu olan 15.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen kısmında bulunan duvar ile ağaçların 347 parsel sayılı taşınmazın çapa bağlanmasından sonra yapıldığı ve dikildiği anlaşılmaktadır. Temliken tescil nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulanabilmek için öncelikli koşul malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere elatmanın yanı sıra yıkım isteminin ve temliken tescil isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir. Asıl davada kal, karşı davada tapu iptali ve tescil talebi bulunduğundan 1361 parselin güncel tapu kaydının getirtilerek tüm maliklerin usulüne uygun olarak davada yer almasının sağlanması gerekir. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa irtifak tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, tecavüzlü kısmın ifrazının mümkün olmadığı anlaşıldığından bilirkişi raporunda kırmızı ile gösterilen 54 m2’lik alan üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa irtifak tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, tecavüzlü kısmın ifrazının mümkün olmadığı anlaşıldığından bilirkişi raporunda kırmızı ile gösterilen 54 m2’lik alan üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2011 gün ve 586/467 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı Hazine adına kayıtlı bulunan 1955 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 25 yıl önce davacılar tarafından satın alındığını, her bir davacının satın almış olduğu yere bina inşa ettiğini, taşınmaz üzerinde bulunan yapıların ve ağaçların değerinin zemin değerinden açıkça fazla olduğunu, davacılardan ...'...

                    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mülkiyeti davalıya ait 541 parsel sayılı taşınmazın 500 m2 yüzölçümündeki bölümünün 12.11.1980 tarihli sözleşmeyle satışının vaat edildiğini, bu bölüm üzerine bina yaptığını, 541 sayılı parselin imar çalışmalarında ifraza tabi tutulduğunu ve binanın 2253 sayılı parsel üzerinde kaldığını, TMK m.724’de hükme bağlanan temliken tescil koşullarının gerçekleştiğini, 2253 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, 2253 sayılı parsel üzerindeki binanın kendisi tarafından yapıldığını, davacının malzeme maliki olmadığını, satış vaadi sözleşmesi bedelinin ödenmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 12.11.1980 günlü satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan taşınmazın ifraz olanağı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu