WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/96 E. 2008/92 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Gacık köyü, 157 ve 158 parsel sayılı taşınmazların davacılar adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 18/07/2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T6 sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescil davasından sonra kesinleşmeden önce de açılabileceğini belirterek kararının kaldırılmasına talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile değiştirilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK m.1007 uyarınca tazmini talebine ilişkindir. Karacabey 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/332 Esas 2018/80 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılar adına kayıtlı olan Bursa ili, Karacabey ilçesi, Boğazköy Mah. 535 parselde kayıtlı taşınmazın 6,25 m² lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün henüz kesinleşmediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dava konusu edilen ve 2019/556 esas sayılı dosyasından tefrik edilen 535 parsele ilişkin tapu iptal kararının kesinleşmediği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

Davacı vekilinin tazminat yönünden tefrik kararı verilmesine yönelik istinaf talebi bakımından yapılan incelemede, HMK 132 maddesi gereğince karşı davanın aynı taraflar arasında açılmış olması gerektiği ve ayrıca karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürelen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması, yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerektiği, eldeki davanın Orman İdaresi tarafından açılan tapu iptal davası olduğu, davalının açtığı davanın ise TMK 1007'den kaynaklanan tazminat davası olduğu, TMK 1007'ye göre açılacak davada davalının Hazine olması gerektiği, Orman İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı ve TMK 1007'ye göre dava açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerektiği, bunun ise ancak tapu iptal kararı verilip kesinleşmesiyle oluşabileceği, bu nedenle mahkemece verilen tefrik kararının Yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 25/11/2020 NUMARASI: 2016/641 Esas-2020/634 Karar DAVANIN KONUSU: Tapu Kaydının İptali Ve Tescili, Borçlu Olmadığının Tespiti, Gayrimenkul- Menkullerin Kullanımı Nedeniyle Maddi Tazminat (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 29/04/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacı ...'in malik bulunduğu dava konusu taşımazların taraflar arasındaki ticari ilişkinin teminatını teşkil etmesi ve ticari ilişkileri sona erdikten sonra iade edilmek şartıyla teminat amaçlı devir ve temlik edilen taşınmazlara ilişkin inançlı temlikten kaynaklanan tapu iptali ve tescil, borçlu olmadığının tespiti ile maddi tazminat istemine ilişkindir....

    C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 10/07/2018 tarih 2016/21 Esas 2018/129 Karar sayılı ilamı ile; "-İzmir İli, Karaburun İlçesi, Çatalkaya Mahallesi Sarıca mevkiinde bulunan 240 Ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 722/887 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE" karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, Yusuf Aslan adına bir kısım ödemelerde bulunduğunu, tapu iptali ve tescil şartlarının oluşmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ayrıca yargılama giderlerinden de sorumlu olmadıklarını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Dosya kapsamı ve dava dilekçesinde iddiaların ortaya konuluş biçimine göre davanın; davacının kaz kardeşi ile kendisine ortak murislerinden intikal eden taşınmazda davalı kız kardeşi ile kendisinin hisse payları eşit olması gerekirken kız kardeşinin payının fazla olması sebebi ile fazlalık kısmın iptali ile kendi adına tescili istemine ilişkindir. Açılan davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görüldüğü, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemiz, Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılan mülkiyet nakline yol açabilecek "yolsuz tescile dayalı" tapu iptali ve tescil davalarının istinaf incelemesini yapmakla görevlendirilmemiştir. Davanın, kız kardeş T1 ile birlikte tapu müdürlüğüne yöneltilmiş olması uyuşmazlığın TMK'nın 1027....

    Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....

    UYAP Entegrasyonu