Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2022/1007 Esas, 2022/1200 Karar sayılı karanyla; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4. Bozma Sonrası Mahkeme Karanna Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukanda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 5. Temyiz Nedenleri Davacı vekili, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, inanç sözleşmesinin her türlü delille ispat edilebileceğini, intifa hakkı şerhinin başlı başına bir delil olduğunu, davalının dava konusunu satın alabilecek yaşta olmadığını, binanın tamamlanması için tüm giderleri davacının yatırdığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....
tedbir koyulması ve dava sonunda davalı adına tescil olunan tapunun iptali ile birlikte davacı müvekkili adına tapu tescilinin yapılmasını, mümkün olmaması durumunda fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile inançlı işlem nedeniyle uğranılan zararın tazminine talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; davacının iddiasının inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlıyken davalıya satış işlemi ile devredilmiş olduğu, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu, tedbirin dava konusu taşınmaz üzerine konulduğu, uyuşmazlık konusuna göre ihtiyati tedbir uygulanabilmesi bakımından yaklaşık ispat şartının mevcut olduğu, bu hali ile HMK.'...
Öte yandan, uyuşmazlığın çözümünde dayanak yapılan İçtihadı Birleştirme Kararı, konusuyla sınırlı, gerekçesiyle açıklayıcı ve sonuçlarıyla görülmekte olan benzer davalar için bağlayıcıdır. Davacının “mülkiyet hakkına” dayanarak, inançlı işlem iddiasıyla açtığı tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanarak, inançlı işlem iddiasıyla açtığı tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır. Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözlemesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığından tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir....
Temyiz Sebepleri: Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmedeki borcunu ödemeden eldeki davayı açamayacağını, inanç sözleşmelerinden doğan davalarda zamanaşımı süsresinin 10 yıl olduğunu ve sürenin geçtiğini, protokoldeki imzanın davalıya ait olmadığını, bu yöne ilişkin itirazların değerlendirilmediğini, sözleşmedeki 30.000 TL üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığını, tanık deliline dayanmalarına rağmen tanıkları bildirmeleri için süre verilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, kabule göre ise taşınmazın rayiç bedeli üzerinden hüküm kurulması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 26 ncı, 27 nci ve 97 nci maddeleri 3. Değerlendirme 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, 32 parsel sayılı taşınmazdaki adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümü ölen oğlunun karısı olan davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü ölen eşinin satın aldığını, ancak o tarihte boşanma aşamasında bulunduğu ilk eşinden mal kaçırmak amacıyla davacı annesi üzerine tescil ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuş; birleşen davasında da, aynı nedene dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak asıl davanın kabulüne; inançlı işleme dayalı birleştirilen davanın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.10.2014 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 14.03.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ...Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 15 parsel sayılı taşınmazı, davalıya almış olduğu borcuna teminat olarak temlik ettiğini, buna rağmen davalının anlaşmaya uymayarak hakkında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açtığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı olup, iddianın yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. ... alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava inançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, bu tür iddiaların 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanması zorunlu ise de, eldeki dava bakımından davalı vekilinin Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/825 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında verdiği 22.01.2008 tarihli dilekçesindeki beyanının iddiayı doğrular nitelikte olduğu ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.824.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Asıl dava müdahalenin men'i ve ecrimisil, birleşen dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 1- ) Asıl dosyada davacı birleşen dosyada davalı vekilinin asıl dosyaya ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesinde; Asıl dava müdahalenin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir. Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/44 E., 2020/217 K. sayılı 17/09/2020 tarihli kararı ile müdahalenin men'i ve ecrimisil davasının reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı T1 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış, karar bu şekilde kesinleşmiştir....