Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 21.04.2011 tarihli dilekçesi ile dava konusu 3123, 3223, 2259 ve 2384 parsel sayılı taşınmazların Almanya’da çalıştığı dönemde davalı murisi ...’e gönderdiği paralar ile alındığını, taşınmazların 24.12.1986 sayılı vekaletname uyarınca adına tescil edilmesi gerekirken, tapuda yapılan satış işlemi sırasında vekaletname kullanılmayarak davalı murisi adına tescil edildiğini, ölümü ile de intikal ve satış yoluyla davalıya intikal ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında evlilik birliğinin devam etmesi nedeniyle yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bir davada olayları açıklamak tarafların hukuki nitelendirme yapmak ise hakimin görevidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılardan ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Diğer davalılar ... ve ... ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kabul beyanı gözönünde bulundurularak ..., ... ve ...'ye yönelik talebin kabulüne, diğer davalılara yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.11.2018 gün ve 2016/8900 Esas- 2018/7330 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, kendisinin davaya konu 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki iken birtakım sebeplerden dolayı taşınmazı dava dışı oğlu ...’a devrettğini, oğlunun daha sonra taşınmazı tapuda davalıya devrettiğini, davalıdan taşınmazın devrini istediğinde olumsuz yanıt aldığını belirterek davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 22.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 14.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, akit tarihi olan 24.03.1989 ile dava tarihi olan 22.09.2011 tarihleri arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir....

              Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....

                Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesi içeriği ve dosya kapsamındaki beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının; inançlı işlem (nam-ı müstear) hukuksal nedenine dayalı tespit isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki Mahkemece, inançlı işlem (nam-ı müstear) nedeni üzerinde durulmadan hatalı hukuksal neden takdir edilerek sonuca gidildiği anlaşılmıştır. ...Hal böyle olunca, yukarı açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle inançlı işlem (nam-ı müstear) hukuksal nedeni üzerinde durularak bir sonuca gidilmesi gerekirken davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/14 ESAS 2021/98 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : İzmir 5....

                  Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu