Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; zararlarının 287.395 TL olduğunu, bilirkişilerin yaptıkları ödemeleri eksik hesapladığını ve faizli ödedikleri tutarların dikkate alınmadığını, kabule göre de; davacı kendi edimini yerine getirmediği için dava açılmış, hatta edimini yerine getirmediği için depo kararı verildiğini, bu nedenle davanın açılışında kusurları bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 3.Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Taraflar arasındaki uyuşmazlık; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil,tazminat davası sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davalıların İstinaf başvurusunda bulunmaları üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince talebin esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Davacı, uluslararası nakliye işi yaptığı için resmi işlemlerini vekili olan kayınvalidesi olan davalı ......
İddianın ileri sürülüş şekline göre her ne kadar davacı taraf hile hukuki nedenini ileri sürerek eldeki davayı açmış ise de ve mahkemece de davacı tarafın tanıkları dinlenilerek hile hukuksal nedenine bağlı olarak hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacı taraf davacılardan Sahit'in borcu nedeni ile olası icra takipleri nedeni ile babadan kalan taşınmazların elden çıkmasının önüne geçilmesi amacı ile bütün miras paylarının davalıda toplanacağı, Sahit'in borcu bitince de davalının devraldığı bu payları tekrar devreden mirasçılara devredeceği iddiasını ileri sürdüğünden açılan dava mahkemenin tespitinin aksine hileye dayalı tapu iptali ve tescil değil inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davalı vekili, Mahkemece inançlı ilişkinin varlığı ve ispat vasıtası olarak değerlendirilen 30/08/2008 tarihli fotokopi belgedeki imzanın davalıya ait olmadığını, hurdacılıkla uğraşması vesilesiyle davacı ile aralarında iş ilişkisi başladığını, dava konusu 2169 parsel sayılı taşınmazı 100.000,00 TL karşılığı satın aldığını, yapılan işlemin gerçek olduğunu, davacının senet verip ödeme yaptığında taşınmazları geri alma teklifinde bulunduğunu ancak bu teklifin taslak olarak kaldığını ve belgenin yırtılıp atıldığını, dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı iddasının gerçek olmadığını, vergilerini ödeyip oturma izni almış olmasına karşın fiilen taşınmazı kullanamadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....
Davalı vekili, Mahkemece inançlı ilişkinin varlığı ve ispat vasıtası olarak değerlendirilen 30/08/2008 tarihli fotokopi belgedeki imzanın davalıya ait olmadığını, hurdacılıkla uğraşması vesilesiyle davacı ile aralarında iş ilişkisi başladığını, dava konusu 2169 parsel sayılı taşınmazı 100.000,00 TL karşılığı satın aldığını, yapılan işlemin gerçek olduğunu, davacının senet verip ödeme yaptığında taşınmazları geri alma teklifinde bulunduğunu ancak bu teklifin taslak olarak kaldığını ve belgenin yırtılıp atıldığını, dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı iddasının gerçek olmadığını, vergilerini ödeyip oturma izni almış olmasına karşın fiilen taşınmazı kullanamadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.06.2011 tarih ve 2011/1- 364 Esas -2011/453 Karar) O hâlde, davacının inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, ayni kazanılması mümkün olmadığı takdirde ise; alacak istekli davalarını tamamen değiştirerek (ıslah ederek) alacağa çevirmedikleri, inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davalarını muhafaza ederek bu taleplerine ilâveten şayet bu talepleri yerinde görülmezse terditli olarak alacak talebinde bulundukları; dolayısıyla davacıların inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak talebinden vazgeçerek davasını alacak davasına çevirmeyip, ayrı bir davanın konusu olabilecek alacak talebini ilk talebine eklediğinden, davada 6100 s. HMK' nun 180. maddesi anlamında kamilen (tam) ıslah yoluna gidilmediği, bu anlamda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu gibi harcı yatırılarak açılmış ayrı bir alacak davası da bulunmadığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalı adına tapuya kayıtlı 1882 ada 385 parsel sayılı taşınmazın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak zemin kat 1 nolu bağımsız bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılara kanunun ön gördüğü şartlarda yemin yaptırılmadığından kesin delil olmasının da kabul edilemeyeceğini, davalıların dava konusu taşınmazda hiçbir tasarruflarının olmadığını, emaneten üstlerinde bulundurduğunu, dosyaya sunulan yazılı deliller ve dinlenen tanık beyanlarıyla bu hususun ispatlandığını, davacının ise borcunu ödeyerek emanet olarak vermiş olduğu taşınmazı murisin mirasçıları olan davalarından talep etmesinin çok doğal bir durum olduğunu, olayları bildiklerini, yemin edasının usulüne uygun yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı annesinin bileziklerini satarak ve borç para alarak kendisinin satın aldığını, davacının evin alınmasına 20.000 TL katkısı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
(Eraslan Özkaya, İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, 2020, s.42, 43) Dava dilekçesinin içeriği ve iddiaların ileri sürülüş biçiminden dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gereklidir. Şayet ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delil, dayanmış ise karşı tarafa yemin teklif etme hakkıdır. Somut uyumazlıkta inançlı işleme dair yazılı bir sözleşme sunulabilmiş değildir....