Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09/07/2020 tarihli ve 2018/203 Esas - 2020/207 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 01/04/2021 tarihli ve 2020/3205 Esas - 2021/1980 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1987 KARAR NO : 2022/1703 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAHÇE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2021 NUMARASI : 2019/147 ESAS, 2021/138 KARAR DAVA KONUSU : Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Tenkis, Muvazaa Nedeniyle Miras Payı Oranında Alacak, Olmazsa Tenkis KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların vasiyetnamenin iptaline ilişkin temyiz itirazları reddedilmelidir. Tarafların vasiyetnamenin tenfizine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 3831, 18 ve 26 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında muris Hüseyin adına tespit ve tescil görmesi gerekirken senetsizden geldiği iddiası ile davalı ... ve ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumdan murisin ölümüyle haberdar olduklarını, mal kaçırma kastıyla davalılar adına tescil edilen tapuların iptali ile, miras payları oranında adlarına tesciline, bu talepleri kabul görmediği takdirde saklı paya yapılan tecavüz oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, tenkis koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, yapılan tasarruf işlemi ile davacıların saklı paylarının zedelendiği gerekçesiyle tenkis yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Taraflar arasındaki mirsaçılıktan iskatın iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/05/2021 gün ve 2018/3342 Esas, 2021/3230 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin ölüme bağlı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ...'ın davacıyı Yatağan Noterliğinin 27.10.2004 tarih ve 8488 yevmiye numaralı vasiyetnamesiyle mirasından ıskat edildiğini belirterek, bahsi geçen ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilk olarak davanın reddine karar verilmiş; hükmün Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.11.2013 tarihli, 2013/1906 Esas, 2013/25049 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir....
Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565, maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanunu'nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları, (en sonda da kamu yararına yapılan kazandırmaları) dikkate almak gerekir....
Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise, tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanun'un 565. maddesinin 1, 2 ve 3. Bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Davalı; vasiyetnamenin iptalini gerektirecek nedenler olmadığını, tenkis davasının yasal süresi içinde açılmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davalarda tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal zemine çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarının zedelenmiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....