WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2296 - 8610 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

    Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2206 - 8652 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, ölünceye kadar bakma akti ile hibe edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali istemi ile açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptali ve tescil davası olup davacı tarafından tapu kaydına dayanılmadığına ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince oluşturulduğuna göre dosyayı inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 19.12.2011 gün ve 2011/14433-12988 sayılı kararı ile aidiyet kararı verildiğinden temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. 2012/2208-8648 Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

          Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

            Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

              Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                  Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür.Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında...

                    Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                      UYAP Entegrasyonu