Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 02.10.2017 tarihli ve 2017/298 Esas, 515 Karar sayılı kararıyla; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 04.11.2020 tarihli ve 2020/3528 Esas, 6841 Karar sayılı ilamıyla özetle; “davacının, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, davanın Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/124 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, anılan davada yapılan yargılama sonucu tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilen kararın Yargıtay 8....

    Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, bedel iadesi KARAR Davacı vekili geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde dava tarihi itibariyle belirlenecek değerin hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, 03.10.2005 tarihli harici satış sözleşmesinden kaynaklanan 123,480 TL'nin davalı Sebahat Serbest'ten (Yalınız) tahsiline karar verilmiştir. Hüküm sadece Sebahat Serbest (Yalınız) vekili tarafından bedele yönelik olarak temyiz edildiğine, bedel uyuşmazlığı 03.10.2005 tarihli senetten kaynaklandığına göre; hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize ait değildir. Bu nedenle ve ilgisi bakımından dosyanın Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 16.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.10.2013 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.03.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. Bige Karakol geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir....

            Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2004 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.11.2009 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... ve ..., zamanaşımı definde bulunmuş, satış vaadi sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.08.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 946 parsel sayılı tarla cinsli taşınmazda davacının murisi Hasan oğlu ....'...

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleştirilen davalar, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, tarafların hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Uygulamada mesele, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir. İçtihadı Birleştirme kararının sonuç bölümünde ifade olunduğu üzere, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir....

                  a ait olduğu belirtilerek tapu kaydı, irsen intikal, haricen hisse bağışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla .... oğulları..... ve ... adlarına tespit ve 11.04.2000 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ... ..... oğlu vekili, 14.07.2008 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın kök muris ....'dan intikal ettiği ve davacının miras payı oranında hakkı bulunduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 440 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamı 7 pay kabul edilerek 1/7 payının davacı adına, 3/7 payının davalı ... adına ve 3/7 payının davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davalıların son oturumdaki beyanları hükme esas alınarak davanın kabulü yönünde karar verilmişse de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 2.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu