Davacı tarafın taleplerinden olan bağıştan rücuya ilişkin tapu iptali ve tescil yönünden yapılan değerlendirmede; miras bırakan tarafından süresinde bağıştan rücu istemli dava açılmadığı, bu durumda mirasçı tarafından da rücu istemli dava açılamayacağından tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından bu yöne ilişkin davalı istinafı yerinde görülmüştür. Davacı tarafın diğer talebi olan muhdesatın tespiti yönünden ise yerel mahkeme gerekçesinde değinildiği ve belirtildiği üzere davacı tarafın bu talep yönünden hukuki yararının bulunmadığı gibi; muayyen mal vasiyeti niteliğiyle düzenlenen vasiyetnameler ilgilisi ya da ilgililerine kişisel hak sağlar. Öte yandan, vasiyetnamelerden rücunun olanaklı bulunduğu da Türk Medeni Kanunun 542 ve devamı maddelerinde ifade edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/91 esas, 2021/350 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (bağıştan rücu hukuksal nedeniyle) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (bağıştan rücu hukuksal nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın KABULÜ ile; Ordu İli, Fatsa İlçesi, Mustafa Kemalpaşa Mahallesi, Musaaga ve Erikal Mevkii, 804 ada 12 parsel nolu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının İPTALİNE, iptal edilen tapunun davacıların miras payları-hisseleri oranında davacılar adına Tapuya TESCİLİNE," karar verilmiştir....
Belediyesinin davacı ile yapılan protokolde üstlendiği edimini, Belediye Encümeninin 27/05/1991 tarihli ve 1786-1836 sayılı kararları ile yerine getirdiğini, zira 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca % 26 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra kalan taşınmaz miktarı oranında imar parseli verilerek hibeciler adına tapuda kayıt ve tescil edildiğini, davacının bağıştan rücu koşulunun oluştuğu iddiasına dayalı imar planının iptal edilmiş olması imar uygulamasının iptali anlamına gelmediğini, imar planı ve imar uygulamasının iki ayrı işlem olduğunu, benzer uyuşmazlıkta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 2017/5 E., 2021/956 K. sayılı kararı ile bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmettiğini, yine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince verilen bir çok kararda bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmedildiğini, imar uygulamasının iptali yani kadastral parsele dönüş kararı vermekle görevli yargı kolunun idari yargı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ya ait 1622 parsel sayılı taşınmazın okul yeri olarak bağışlandığını, ancak taşımalı sisteme geçilince taşınmazın terk edildiğini, okulun da heyelanda göçtüğünü ve amacı dışında kullanıldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşulların oluşmadığı ve davalı ... yönünden kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 233 ada 1 parseldeki payının bir kısmını belediye hizmet alanı olarak kullanılmak üzere davalı Belediyeye bağışladığını, ancak imar uygulaması sonucunda 318 ada 1 parsel olan taşınmazın konut alanı içerisine aldığını bunun bağış amacına aykırı olduğunu ileri sürerek, bağıştan rücu nedeniyle tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Mahkemece, dava rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediğinden söz edilerek reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Eldeki davada öncelikle üzerinde durulması gereken husus, bağıştan rücu için Borçlar Kanununun 246.maddesinin ilk fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin tespitidir. Mahkemece, rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığı ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bağışlayanın, bağışlamadan rücu için rücu sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içinde rücu beyanını açıklaması yeterlidir. Ayrıca, bağışlama ifa edildiğinde, bağışlayanın bağışlamadan rücu ettiğine dair irade beyanının bağışlanana ulaşmasından itibaren 1 yıl içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak istirdat (alacak) davası açılabilir....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemece taşınmazın değeri keşfen belirlenmeksizin karar verildiğini, taşınmazın gerçek değerinin dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan değerin çok üzerinde olduğunu bu nedenle ek kararın kaldırılarak temyiz incelemesi yapılması gerektiğini, esas yönünden ise, davalıların davacıya karşı gerçekleştirdikleri cezai nitelikteki eylemler nedeniyle TBK.'nın 295. maddesinde öngörülen bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu, özellikle davalı ...’in davacıya karşı hakaret suçundan ceza aldığı nazara alınarak tapunun iptal ve tescili gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir. 3.Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'in davalı 2. eşinin ısrarları üzerine 1713 ada 81 parselde bulunan 11 nolu meskeni davalıya bağışladığını, ancak ölümünden önce uzun süre yatalak hasta olan murisle davalının hiç ilgilenmediğini, bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu, muris sağ iken davalıya karşı dava açamayacak durumda olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile muris ...ın mirasçıları adına tescilini olmazsa tenkis istemişler, yargılama sırasında tenkis isteği tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Davalı, bağıştan dönmek için bir sebep olmadığından murisin hayatta iken dava açmadığını, eşine çok iyi baktığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 7282 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 81/5560'ar ve 7296 ada 1 parseldeki 74/4032'şer paylarını kreş ve sağlık ocağı yapmak kaydı ile davalı belediyeye 1997 yılında bağışladıklarını, dava tarihine kadar bağış koşullarının gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşulların oluşmadığını, haklı ve geçerli sebeplerle kreş ve sağlık ocağı yapılamadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın bir parsel sayılı taşınmazdaki 3733/10817 payını semt spor sahası yapmak kaydı ile davalı belediyeye 1996 yılında bağışladığı, dava tarihine kadar bağış koşullarının gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşulların oluşmadığını, taşınmazda başka paydaşlar bulunması nedeniyle semt spor sahasının yapılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....