Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil, aksi takdirde alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tapu iptal ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin alacak isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacının, 04.04.2012 havale tarihli dava dilekçesinin deliller kısmında açıkça yemin deliline de başvurduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacı tarafa yemin deliline de dayandıkları hatırlatılarak, yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarının sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Dava, genel muvazaaya dayalı tapu iptal tescil, olmazsa mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK'nin 297/2. maddesi, " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2). Mahkemece, öncelikle Asliye Hukuk Mahkemesi görevine giren tapu iptal tescil talebi hakkında, gösterilen deliller toplanarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davacının, muvazaaya dayalı tapu iptal tescil talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaması 6100 sayılı HMK’nin az yukarıda açıklanan ilkelerine aykırı olup, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Talep ve mahkemenin kabulü kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olup, davacı münteha ile davalılardan Yılmaz'ın boşanmış eski eş olması talebin bu niteliği karşısında önemli olmayıp; ayrıca taraflar arasındna TMK'nun 2. kitap uyarınca mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olacağa dayalı bir tapu iptal ve tescil veya alacak davası da söz konusu değildir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
şeklinde tapu iptal-tescil isteğinden farklı olarak alacak isteğinden bahsettiği, davalı vekilinin 12. celsede "Dava dilekçesindeki dava tapu iptali ve tescili olarak açılmıştır, bunun ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün değildir, davanın reddine karar verilmesini talep ederiz", 15. celsede "Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz, davanın tapu iptali davası olarak açıldığı bellidir, davanın reddini talep ediyoruz" şeklinde itiraz ettiği, Mahkemenin hüküm fıkrasına geçen şekilde, davacı tarafça usulüne uygun sunulmuş bir ıslah dilekçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talep dışına çıkılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, akıl zayıflığı içerisinde bulunan miras bırakan ...’in, davalılar etkisinde kalarak ve muvazaalı işlemle dava konusu 22 numaralı bağımsız bölümünü davalı gelini ...’a temlik ettiğini, ayrıca murise verilmesi gereken kamulaştırma bedelinin davalı ... tarafından yine muvazaalı olarak alındığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ve alacak isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz temlikinin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşıldığı, alacak isteği yönünden davanın kanıtlanamadığı gerekçeleriyle iptal tescil isteğinin kabulüne, alacak isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....
Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....
Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....
MAHKEMESİ Dava dilekçesinde tapu iptal-tescil olmadığı taktirde ....900 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın tapu iptal - tescil talebi yönünden reddi, alacak yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ....277.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.04.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Davalardan ilki elatmanın önlenmesi, yıkım eski hale getirme, birleşen dava temliken tescil ve alacak isteğine ilişkin olup, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile tapu iptal tescil isteğinin reddine ilişkin verilen karar, iptal tescil davacısı tarafından temyiz edilmiş olmakla temyiz edenin sıfatı ve davanın bu niteliğine göre temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmayıp Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait olmakla ilgisi yönünden dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....