Mahkemece, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmişse de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu sabit olup, iptal tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2010/112 esas sayılı tapu iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş tapu iptal tescil davası dikkate alınarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00....
Mahkemece, tapu iptal-tescil isteğinin reddine, zorunlu giderlerin tahsiline ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olaya bu ilkeler ışığında bakıldığında davacı 3. kişi ... adına olan tapu kaydının iptalini isteyemez. Ancak, ödediği bedeli ve uğradığı zararları akdin tarafından isteyebilir. Nitekim, davacı iptal-tescil olmazsa bedel de istemiştir.O hâlde, davacının iptal tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak davacının diğer istekleri bakımından yeterli bir inceleme yapılmamıştır.Hâl böyle olunca, bedel isteği bakımından bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususun gözardı edilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil talebinin reddine , tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Eldeki dava da dava sebebi kesinleşmiş orman tahdidi olup, istem ise tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi, derdest kabul edilen davada ise dava sebebi 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi olup, istem ise tazminattır. Ayrıca tazminat isteyen tarafın tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş olması da taşınmaz maliklerinin isteminin tapu iptal ve tescil olduğu anlamına da gelmemektedir. Zira, tazminat isteğiyle dava açan tapu malikleri tarafından tapu iptal ve tescil istenmeseydi dahi tazminata hükmedilmesi halinde mahkemece re’sen, taşınmazın tazminata konu bölümün idare adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’ın tüm, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin davalarda, tapu iptal-tescil isteğinin reddiyle tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi halinde, dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanan değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur....
Bu nedenle öncelikle davacıya tapu iptal ve tescil davası açması konusunda davanın mahiyetine göre makul ve usule uygun şekilde süre verilmesi, tapu iptal ve tescil davası açılması durumunda anılan dava sonucunun bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göe karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince, tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle tapu iptali tescil isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun kabulü ile tapu iptal tescil isteğinin kabulü, tazminat isteğinin reddi ile harç ve vekalet ücretinin maktu alınmasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası neticesi davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline dair karar çıktığı ve tapu iptal edilerek Hazine adına ... olarak tescil edildiği belirtilerek, 1056 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi sonucunda arazinin değerinin belirlenmesi talep ederek, fazlaya dar hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın tapunun iptal edildiği tarihten işleyecek ticari faizi ile birlikte ayrıca ... 4. İcra Müdürlüğüne, mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olarak ödenin 3.155,00.-TL'nin ödeme tarihi olan 04/04/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 14/01/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00.-TL olarak talep ettiği tazminat talebini 147.924,00.-TL’ye artırmış ıslah harcını da yatırmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 144.769,39-TL tazminatın ilk 10.000,00....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Davacılar ... öncesi nedene dayalı olarak tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmış olup mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 26.01.2016 tarih ve 2015/3601-2016/170 Esas, Karar sayılı ilamı ile bozulmuşsa da, anılan bozma ilamında davacılar vekilinin tapu kaydının iptali ve tescil istemine yönelik temyiz itirazlarının 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesi uyarınca yerinde olmadığı tazminat istemi yönünden ise; ifanın imkansız hale geldiği 27.08.2003 tarihinden davanın açıldığı 05.04.2013 günü arasında TBK'nın 82. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolmadığına göre tazminat istemi yönünden işin esasına girilip, toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek hüküm bozulmuştur....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur....