Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen sulu arazi niteliğindeki Karaman İli, Ermenek İlçesi, ... Köyü 118 ada 8 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığından değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 2) 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu kaydı iptal edilen taşınmaz bedeline hükmedilmesi gerekirken; yasal olmayan gerekçelerle Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil dosyasında davacı aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ile yine davacı tarafından delil tespiti dosyasında yapılan masrafların davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1/3 paylarla adlarına ve davalı ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın alımında davalıya verdikleri 08.09.1986 tarihli vekâletname uyarınca temsil edildiklerini bedelin tümü taraflarınca ödendiği halde vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptal tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince alacağa hükmedilmesini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece ‘...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tenkis-Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...

        davaya devam etmişler ve davalarını ıslah ederek ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, kısıtlının dava açıldıktan sonra öldüğünü, husumete izin kararı alınmadığını, temlik tarihinde fiil ehliyetinin olduğunu, vasinin kısıtlıya karşı kötü muamelede bulunduğunu, kişisel husumeti nedeniyle eldeki davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasının varlığı halinde miras payına hasren tapu iptal tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz ... ... adına kayıtlı iken, Mediha’nın bizzat katıldığı 29/03/2010 tarih 1849 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma akdiyle taşınmazın davalıya devredildiği, ... ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 20 parsel sayılı taşınmazı, ölünceye kadar bakım akti ile davalı kızına temlik ettiğini, kendisine kısa süre iyi bakıldığını, ancak daha sonra bakım borcunun yerine getirilmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, davacının oğlunun etkisi ile dava açtığını, bakım borcunu yerine getirmeye hazır olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının bakım görevini ihmal ettiğinin kanıtlanamadığı, ancak bir arada yaşamak suretiyle bakım borcunun yerine getirme imkanının da ortadan kalktığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, irat bağlanmasına karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde genel hükümlere dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde aile emvalinin paylaşımı suretiyle tapu iptal ve tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya bakmaya aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise davanın, BK'nın 295. maddesinde düzenlenen bağışlamadan dönmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davaya konu taşınmazın evlilik birliği içerisindeyken kendisinin ...'...

              Hukuk Dairesi KARAR Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 05...2013 tarihinde kesinleşen 2010/448E.-2011/524K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacılar tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Tapu maliklerinden ... .... ait ... .......

                  Görülüyor ki; yapılan son yasal düzenlemeler yıllardır süregelen “tapu iptal davası” uygulamasını bir anda değiştirmiştir. Artık yönetmeliğin bu yeni maddesine göre, tapu kadastro komisyonlarınca verilen tapulara iptal davası açılmayacak ve bu tapulara değer verilecektir. Yeni düzenlemenin temelinde vatandaşların AİHM’den ve Yargıtay’dan tazminat talep etmeleri ve mülkiyet hakkı ihlali yapıldığı gerekçesi ile özellikle AİHM’nin devleti tazminat ödemeye mahkum etmesinin yattığı söylenebilir. Bu düzenlemelerle artık tapu iptal davaları açılmayacak ve araziler hakkında tazminat talebi istenmeyecek duruma gelmiştir. Sonuç itibariyle bu gelişmelerden sonra orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile tapusu iptal edilen vatandaşlar, iç hukuk yollarında tazminat talep etmeye ve yapılan inceleme ve değerlendirmelerin sonrasında, uygun bulunması halinde de belli bir miktar tazminat almaya hak kazanmışlardır....

                    Görülüyor ki; yapılan son yasal düzenlemeler yıllardır süregelen “tapu iptal davası” uygulamasını bir anda değiştirmiştir. Artık yönetmeliğin bu yeni maddesine göre, tapu kadastro komisyonlarınca verilen tapulara iptal davası açılmayacak ve bu tapulara değer verilecektir. Yeni düzenlemenin temelinde vatandaşların AİHM’den ve Yargıtay’dan tazminat talep etmeleri ve mülkiyet hakkı ihlali yapıldığı gerekçesi ile özellikle AİHM’nin devleti tazminat ödemeye mahkum etmesinin yattığı söylenebilir. Bu düzenlemelerle artık tapu iptal davaları açılmayacak ve araziler hakkında tazminat talebi istenmeyecek duruma gelmiştir. Sonuç itibariyle bu gelişmelerden sonra orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile tapusu iptal edilen vatandaşlar, iç hukuk yollarında tazminat talep etmeye ve yapılan inceleme ve değerlendirmelerin sonrasında, uygun bulunması halinde de belli bir miktar tazminat almaya hak kazanmışlardır....

                      UYAP Entegrasyonu