Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk dairesi 2019/1814 esas, 2020/273 karar sayılı dosyası ile incelenmiş olduğunu, gerekçe ve sonuç kısmında müvekkilinin müspet ve menfi zararı için ayrı bir dava açabileceği hükme bağlandığını, bu nedenlerle, davalı tarafından iptal edilen encümen kararı ile ihale edilen yeri, bir kamu kurumuna güvenerek satın almış olan müvekkilinin, iptal nedeniyle uğramış olduğu zararın karşılığı Beykoz 1....

Çünkü, hukuk sistemimizde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik" diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alındığından bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu husus TMK'nın 1024. maddesinin ikinci fıkrasında "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur" şeklinde açıklanmıştır. Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya bir kaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Yolsuz tescil bir üst kavramdır....

Öyle ise, 113 ada 31 parselin dayanağı olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicil kaydının yolsuz tescil durumuna dönüştüğü kuşkusuzdur. Davacı ... de, dava dilekçesinde yolsuz tescil niteliğinde bulunan 113 ada 31 parselin tapu kaydının iptali ile kayıtların eski hale getirilmesi ve ... adına tescili isteğinde bulunmuştur. O halde davacı ...'nin 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazının ihyasına yönelik eldeki davayı açtığı, mülkiyet hakkına sahip olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu tartışmasızdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Çekişmeli taşınmaz tesis kadastrosu ile tapu kaydı oluştuktan sonra encümen kararı ile davalıya satılmıştır. Davacı idare, satışa dayanak oluşturan encümen kararı idari yargı yerinde iptal edilmesi ve yolsuz tescil iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      bu tescil işleminden sonra davalıların babası Halit TOSUN'un yolsuz tescil neticesinde adına tescil edilen hisseleri davalı T5 devrettiğini, yolsuz tescil işleminde, komisyonun inceleme için köye gelmediğini, tanık dinlemediğini, yalnızca itiraz edenlerin tek taraflı beyanları ile usulsüz tescil işlemi yapılmış olduğundan davacı müvekkilinin babası muris Süleyman BALABAN'ın yolsuz tescil işleminden haberdar olamadığını, müvekkili ile kardeşlerinin miras paylarına düşen taşınmazların ne şekilde başkaca kimseler adına tescil edildiğini öğrenebilmek adına defalarca tapu müdürlüğüne giderek araştırma yapmışlarsa da tapu arşivlerinde yaptıkları araştırmaların neticesiz kaldığını, işbu sebeplerle eldeki davanın bugüne dek ikame edilemediğini belirterek muvazaa/yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptali ile müvekkilinin payı oranında devir ve tescilini, aksi takdirde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 70.000,00- TL’nin denkleştirici adalet ilkesine uygun olarak tespit edilecek...

      bağlı olmayan yolsuz tescil yönünden herhangi bir inceleme yapılmaksızın, yalnızca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılarak davanın reddedildiği, Yargıtay tarafından da yolsuz tescil yönünden herhangi bir inceleme yapılmaksızın mahkeme kararının onanarak kesinleştiğini, 29/12/2017 tarihli bilirkişi raporu eki krokisinde (B) olarak gösterilen yer hakkındaki tapu iptal ve tescil istemi yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine şeklinde verilen kararın usule aykırı olduğunu, (B) olarak gösterilen yer ile ilgili taleplerinin yolsuz tescil iddiasına dayandığını, kesin hüküm olduğu belirtilen İznik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/213 Esas sayılı dosyasının kadastro tespitine dayalı olarak ikame edildiği, buna karşılık huzurdaki yargılamanın ise yolsuz tescile dayalı açıldığını, aleni tapu kayıtları incelendiğinde açıkça görüleceği üzere, davacılar murisi adına kayıtlı olan yerin yeni kadastro çalışması sonucunda hiçbir kamulaştırma...

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b-2 maddesi gereğince kabulü ile davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalılardan ... ile ... yönünden davanın kabulüne dair verilen karar davacı vekili ve davalılar... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1745 ve 1753 parsel sayılı taşınmazların, bilgisi olmadan isim benzerliği bulunan ...’ın davalı mirasçıları ... , ... , ... ve ... tarafından diğer davalı ...’e satış yoluyla devredildiğini, satış öncesi isim benzerliğinden yararlanılarak intikal işlemlerinin yaptırıldığını, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, harçlandırdığı 09.05.2014 tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde 324.000,00 TL tazminatın intikal işlemini yaptıran davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., iyi niyetli 3. kişi olduğunu, tapu kaydına güvenerek çekişmeli taşınmazları iktisap ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., iddianın doğru olduğunu bildirmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/19 Esas sayılı dosyasında 2004 yılında dava açtığını ve taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, en son 22.01.2013 tarihli karar ile tapu iptal ve tescile hükmedildiğini, kararın kesinleşmesi ile taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini, yolsuz tescilin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. 2. Davalı ..., davalı adına oluşan tescilin yolsuz kabul edilemeyeceğini, kesinleşmiş mahkeme kararına göre işlem yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. 3. Davalı Kooperatif, davaya cevap vermemiştir. III....

            Öyle ise 113 ada 49 parselin dayanağı olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicil kaydının yolsuz tescil niteliğine dönüştüğü kuşkusuzdur. Davacı ... de, dava dilekçesinde yolsuz tescil niteliğinde bulunan 113 ada 49 parselin tapu kaydının iptali ile kayıtların eski hale getirilmesi ve ... adına tescili isteğinde bulunmuştur. O halde davacı ...'nin 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ihyasına yönelik eldeki davayı açtığı, mülkiyet hakkına sahip olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu tartışmasızdır....

              UYAP Entegrasyonu