Hukuk Dairesi’nin 15.07.2015 tarih ve 2015/10018 Esas, 2015/9838 Karar sayılı ilamıyla “dava, mükerrer tapu iddiasına dayalı tapu iptali istemine ilişkin olduğundan, temyiz inceleme görevinin Yargıtay 16.Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğu” belirtilerek görev yerinin belirlenmesi amacıyla dosya Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmiş, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’nun 24.11.2015 tarih ve 2015/21876 Esas, 2015/21225 Karar sayılı kararıyla “Uyuşmazlığın, mükerrer tapu iddiasına dayalı tapu iptali istemine ilişkin olması sebebiyle temyiz incelemesinin Dairemize ait bulunduğu" belirtilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de, dava, kadastro sırasında mera olarak tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydı ile ihdasen Hazine oluşturulup sonradan üçüncü kişiye devredilen tapu kaydının mükerrer olduğu iddiasıyla açıldığından ve somut olaydaki uyuşmazlık mükerrer kadastrodan değil HİİK kararında da belirtildiği üzere mükerrer tapu kaydından kaynaklandığından davaya bakma görevi Dairemize ait...
bu tescilin imar yoluyla oluşmuş yolsuz tescil niteliğinde olduğunun belirtildiği, dolayısıyla davanın, mükerrer kadastro nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olmayıp, imar uygulaması nedeniyle mükerrer kayıt oluşturulduğu iddiasıyla yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL (MÜKERRER KADASTRO) -KARAR- Dava, Mükerrer kadastrodan kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmakla, davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; mahkemece, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında hak düşürücü süreler uygulanmayacak gözetilerek iddia ve savunma doğrultusunda tarafların sundukları tüm deliller toplanmak suretiyle davanın esasî hakkında bir karar verilmesinin” gerekliliğine değinilmiştir. Davacı Hazine, kendisine ait 354 parsel sayılı taşınmazın davalılara ait çekişmeli 1294,1295,1296 parsel sayılı taşınmazlarla ve ayrıca çekişmeli taşınmazların tescil harcı dere yatağı ile mükerrer oldukları iddiasına dayanarak mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1....
Bu nedenle tutanakların kesinleşmesinden 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeblere dayanılarak açılan zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davalarının da dinlenmesi mümkün değildir. Az yukarıda açıklanan hukuki kabulün ışığında somut olaya bakıldığında çekişmeli parselin tutanağının 26.11.1979 tarihinde kesinleştiği, tapu iptal ve tescil davasının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 3.7.1995 tarihinde açıldığı belirlenmiştir. Kadastrodan önceki zilyetlik yönünden davanın hak düşürücü süre bakımından, kadastrodan sonraki zilyetlik yönünden ise tutanağın kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık süre geçmediği çok açıktır. Hal böyle olunca yerel mahkemenin davayı reddetmesi doğrudur, usul ve yasaya uygun direnme kararı onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, mükerrer tapu kaydının iptaline ilişkin olup, her iki tapu kaydı da yoldan ihdas sureti ile oluşturulduğuna, kadastro sonucu oluşmadığına, bu durumda mükerrer kadastrodan söz edilemeyeceğine göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında ise 1387 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü İbrahim oğlu Yusuf mirasçıları adına 1957 yılında tapuya tescil edilmiş ve tespitlerinin kesinleşmesi üzerine de tapuya tescil edildikten sonra, 1387 parsel sayılı taşınmaz tapuda kayden ... adına tescil edilmiştir. Pendik Tapu Sicil Müdürlüğünce, 1387 sayılı parselin kadastrosunun mükerrer olduğu ibaresinin tapu kaydına yazıldığının tebliği üzerine davacı ..., mükerrer kadastro şerhinin kaldırılarak, kendi taşınmazı ile mükerrer oldukları belirtilen 2694 ada 55, 56, 59 ve 165 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muarazanın giderilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, Tapu Sicil Müdürlüğünün 5.2.2015 tarihli ve 4721 sayılı Kanun’un 1026. maddesi uyarınca terkin edileceğini (20 ada 43 parsel sayılı taşınmazın tersimat hatası nedeniyle mükerrer olarak tescil edildiği) bildiren yazısına istinaden açılan mükerrerliğin giderilmesi istemine ilişkin olup; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden mükerrer olduğu bildirilen 20 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kadastro parseli değil; kadastro tespiti yapılıp tapuya tescil edilen 20 ada 2 parsel sayılı taşınmazın; 1972 tarihinde yapılan kamulaştırma işleminden oluşan ifraz parseli olduğu ve tersimat hatasına konu işlemin kadastrodan değil, kadastro sonrası yapılan ifraz işleminden kaynaklandığı anlaşılmakta olup; her ne kadar karar düzeltme istemine konu Yargıtay (kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 22.3.2021 tarihli ve 2021/845 -2021/2561 Esas-Karar sayılı ilamında dava türü olarak “3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Tapu Kaydına Dayalı Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Dava, davacının kadastrodan sonraki nedenlere dayanarak mükerrer olduğunu belirttiği tapu kaydının iptali talebiyle açılmış olup, davacının tapu kaydı ihdasen oluşan tapu kaydı olduğuna göre, kadastro işlemi sırasında oluşmuş mükerrerlik durumu söz konusu olmadığından temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mükerrer kadastrodan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....