"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan babası ...'nın toplam 4 parça taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile dava dışı ...'a, ...'un da murisin torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiklerini işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, muvazaa sebebi ile tapu iptal ve miras bırakan adına tescil istemiştir. Müdahil Davacı, miras bırakan ...'nın mirasçısı olması sebebi ile davacı yanında davaya katılmak istediğini bildirmiştir. Davalı, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, taşınmazları dava dışı ...'dan satın aldığının belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan babası ...'nın toplam 4 parça taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile dava dışı ...'a, ...'un da murisin torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiklerini işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, muvazaa sebebi ile tapu iptal ve miras bırakan adına tescil istemiştir. Müdahil Davacı, miras bırakan ...'nın mirasçısı olması sebebi ile davacı yanında davaya katılmak istediğini bildirmiştir. Davalı, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, taşınmazları dava dışı ...'dan satın aldığının belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan Hüseyin Ay'ın 1237 parsel sayılı taşınmazının kuru mülkiyetini mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı kızlarına temlik ettiğini ileri sürerek, payı oranında tapu iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteminde bulunmuştur. Davalılar, satışın gerçek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm taraf muvazaasına dayanan iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece de Borçlar Kanunun 18.maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı iptal istemi olarak vasıflandırılmış, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Buna göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 2. bendindeki " Tapu iptal ve tescil talebinin" ibaresinden sonra " usulden" ibaresinin yazılması suretiyle, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin hükmün (re'sen) DÜZELTİLEREK ONANMASINA, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sıra cetveline ilişkin hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 14/12/2022 NUMARASI: 2022/317 2022/1122 DAVANIN KONUSU: Tapu iptal tescil Taraflar arasındaki davada Küçükçekmece 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava,tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Küçükçekmece 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, "...Davacının ticaret şirketi olduğu, davasını ticari bir şirkete yönelttiği, davanın her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren bir dava olması nedeniyle TTK 4/1. Maddesi uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla..." denilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Bilindiği üzere, tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlamaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği dolu pafta sistemi genel ilkesi ile bağdaşmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı maliki olduğu 5 ve 14 nolu bağımsız bölümler ile 1 nolu dükkanı davalı ... ve dava dışı ...’e satış suretiyle devrettiğini, daha sonra davalı ...’in, ...’e ait payları da temlik aldığını, söz konusu satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu, asıl amaçlanan işlemin bağış olduğunu belirterek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Tapu İptali ve Tecile ilişkin davada Şişli 1. Asliye Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; T.M.K 202 ve devamı maddeleri ile 227.maddesi tartışılacağı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil olduğu, eşler arasında katkı payı iddiası bulunmadığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....