ın açtığı tapu iptal, tescil davasının miras payı oranında kabulüne, birleşen alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı karşı davacı ... ve davalı ... ...tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle miras bırakanın dava konusu taşınmazların çıplak mülkiyetini davalılara aslında bağış olduğu halde, satış göstermek suretiyle muvazaalı temlik ettiği davalı ...'in alacağa yönelik davası kanıtlanamamış isede bu konudaki iddianın doğruluğunu kabul eden davalı Şenol yönünden alacak davasının kabul edilmeside doğru olduğuna göre; davalı karşı davacı ... ve davalı ... ...'ın temyiz itirazı yerinde değildir....
Hemen belirtilmelidir ki; tapuda sicil tutulması ilkelerinden biri alenilik ve sicile güven ilkesi, diğeri tescil, bir diğeri Hazinenin sorumluluğu, sonuncusu ise kaydın geçerli bir hukuki sebebinin bulunması koşuludur. Geçerli bir dayanağı bulunmayan sicil kaydının bir başka ifade ile illetten mücerret hale düşen sicil kaydının yolsuz tescil niteliği taşıyacağında kuşku yoktur. Oysa, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temliklerin muvazaa ile illetli olduğu iddia edilmek suretiyle tapu iptal ve tescil istenileceği yerde tapu kaydının dayanağı olan sözleşmenin iptali istenilmiştir. Böylesi bir istekle açılan davada, tapu iptal, tescil isteği bulunmadığı takdirde davanın dinlenilmesine olanak yoktur....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının ikinci talebi niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesi ile paralel olan İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu sözleşme öncelikle davacı ... kayınpeder arasında kurulmuştur.Uyuşmazlık muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *1. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan Nuri Yılmaz'ın 4 parça taşınmazdaki paylarını 05.10.2004 tarihinde ölünceye kadar bakma akti ile davalı yeğenlerine temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca bakım borcunu yerine getirdiklerini ve muvazaa iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'nin maliki olduğu 4134 parsel sayılı taşınmazı aslında bağış olduğu halde satış göstererek davalı torununa devrettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satma ihtiyacı bulunmadığı gibi o tarihte davalının da taşınmazı alacak maddi gücünün olmadığını, işlemin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek pay oranında tapu iptal ve tescil istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değer yönünden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü....
Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Urla Asliye Hukuk ve Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma davası devam ederken davalı ...'in taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya sattığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır. Urla Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın niteliği itibariyle aile hukukundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olduğu, tarafların boşandıkları, anılan kararın kesinleştiği ve bu nedenle açılan davada mal rejimi hükümlerinin tartışılacağı, boşanma davasının yeri itibariyle de Turgutlu Aile Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle hem yetkisizlik hem görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları Hanife’nin maliki olduğu 1550 ve 1616 parsel sayılı taşınmazları hibe yolu ile davalı kızına temlik ettiğini, temliklerin mal kaçırma amaçlı yapıldığını ileri sürerek, tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi yönünden iddianın kanıtlanamadığı, tenkis talebi bakımından ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davacı vekili, yukarıda da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki tüm beyanlarında çok açık bir şekilde, dava konusu dükkan ve kooperatif üyeliğinin davalılar arasındaki devrine yönelik satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, TBK'nın 19. maddesi kapsamında dükkan ve kooperatif üyeliği satışının muvazaa nedeniyle kesin hükümsüz olduğunun tespitine; davalı T8 adına oluşturulan dükkan ve kooperatif üyelik ve tapu kayıtlarının iptaline ve dükkan ve kooperatif üyeliğinin davalı T5 adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda, davacının talebi, TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tapu iptal ve tescil olduğu halde, Mahkemece talebin, İİK'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olarak değerlendirilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir....
Somut olayda, davacılar davalarında vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaa nedenli tapu iptali tescil olmadığında bedelin tahsilini talep ettikleri, dava dilekçesi ve ekleri ile davanın niteliği itibariyle yaklaşık ispat koşulunun bulunduğu, ilk derece mahkemesince teminat ile verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı Abdullah vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosya içeriğine, davanın niteliğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Urla 2....