Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar, küçük...’in gerçekte amcası ... ve yengesi...’nin çocuğu olduğu iddiasıyla nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma uygun düzeltilmesini talep etmişlerdir. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar, ... ...’in gerçekte kendilerinin çocuğu olduğu ancak dedesi ve babaannesi üzerine nüfusa kayıt edildiği iddiasıyla nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma uygun düzeltilmesini talep etmişlerdir. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

      in hanesindeki kaydının iptali ile ...'in çocuğun babası olmadığı ileri sürüldüğüne göre dava nüfus kaydının iptali değil Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanan tanımanın iptali niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını teşkil eden Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesi ise aile hukuku kitabında yer alıp 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince davaya bakma görevi aile mahkemesine aittir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Bu husus dava şartıdır. O halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus nazara alınmadan karar verilmiş olması, 2-Kabule göre de; Küçüğün nüfus kayıtlarında 20.05.2011 olan doğum tarihinin hastane kayıtlarına göre 11.01.2009 olarak tashihine ilişkin bir dava mevcut değilken talep dışına çıkılarak doğum tarihinin tashihine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....

        Buradaki ilgili kavramı “tanımanın iptalinde menfaati olan” kişileri kapsamaktadır. Tanımanın iptali davasının başarılı olabilmesi, davacının, tanıyanın baba olmadığını ispatlamasına bağlı tutulmuş olup, dava için belirli süreler öngörülmüştür. Bu konular TMK’nın 299. ve 300. maddelerinde düzenlenmiştir....

          Somut olayda, iptali istenen... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.08.1969 gün, 1969/264 Esas, 1969/274 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen ve murisin tanıması yoluyla mirasçı olan ..., ..., ..., ..., ..., ... aleyhine davacılar ... ve ... tarafından... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/60 Esas sayılı dosyası ile tanımanın iptali davası açılmış ve açılan dava henüz derdest bulunmaktadır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/60 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Noterliği'nin 26.08.1999 tarih ve 024924 yevmiye sayılı tanıma senedine göre tescil edildiğine göre davalı ... aleyhine açılan dava "tanımanın iptali davası" niteliğinde olup, 4721 sayılı Kanun'un 300 üncü maddesi gereğince tanıyanın dava hakkının, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği hükmü gözetilerek, davalı ... aleyhine açılan davanın 4721 sayılı Kanun'un 300 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçtikten sonra, açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın soybağının reddi davası olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 289 uncu maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması ... görülmemiştir....

              Bölümünde "Tanıma", bir yabancı eğitim belgesinin, eğitim ve/veya iş etkinliklerinde kullanılmak üzere yetkili makam tarafından resmi olarak kabulü şeklinde tanımlanmış; VI. bölümünün 1. maddesinde ise "Bir tanıma kararı, yükseköğretim belgesi tarafından belgelenen bilgi ve beceri esasına dayanıyorsa, her Taraf, tanımanın istendiği belge ile tanımanın istendiği Tarafça bu belgeye karşılık gelen diploma arasında önemli bir farklılık(substantial difference) görülmediği durumda, diğer Tarafta verilmiş yükseköğretim belgelerini tanıyacaktır." kuralına yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, Bulgaristan Sofya Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden 2013 yılında mezun olan davacının diplomasına denklik verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun, seviye tespit sınavından başarılı olması halinde denklik verilebileceği gerekçesiyle davalı idarece reddi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

                Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekirken tanımanın iptali yapılmadan ana adının tashihinin mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfus kaydında davalıların çocuğu gibi görünen küçük ...'in gerçekte kendisi ile ölü olan İpek'in gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek ...'in nüfus kaydının iptal edilerek kendisi ve ölü İpek adına tescil edilmesini talep etmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde küçük ...'in anne ve baba adının değiştirilmesinin yanında nüfusta babası gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.'...

                    nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davanın kabul edilmesi halinde ... ve ...'nun anne adının değiştirilmesinin yanında nüfusta babası gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.'nun 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Mersin 4. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu