"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı ile durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibi ve itirazın iptali davasının müvekkilinin ikametgahı olan ......
İcra Daireleri'nde başlatılmış yeni bir takip olmadığı, borçlunun takibe itiraz ederken yetki itirazında da bulunduğu, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, bu davanın açıldığı yerde icra takibinin yapılmış olmasının gerektiği, oysa ... İcra Müdürlüğü'nde davalı hakkında yürütülen bir takip bulunmadığından, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İİK'nun 50. maddesi icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İ.İ.K'nunda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle yetkili mahkeme somut olayda HUMK'nun 17. maddesine göre belirlenecektir. Dolayısıyla mahkemenin, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı yolundaki gerekçesi isabetli değildir....
Bu nedenle, davacının icra takibinin durdurulması yönünde dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak, davacı icra takibinin durdurulması talebi dışında, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali yönünde de talepte bulunmuştur. Bu son talebin, "davalı kamu kurumuna borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi..." şeklinde değerlendirilmesi ve davaya menfi tespit davası olarak bakılıp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemenin, davacının tüm taleplerini kapsar şekilde, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı yönündeki gerekçesi isabetli değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İtirazın iptali istemiyle dava açılabilmesi için herşeyden önce, davalı borçlu aleyhine başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunması, davalı borçlunun bu takibe itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmuş olması gerekir. Davacı alacaklı tarafından usulünce başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunmadığı ya da davalı borçlunun itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmasına karar verilmediği bir durumda ve zamanda, itirazın iptali davasının varlık kazanması da mümkün olmayacaktır. İtirazın iptali davası, ilamsız ... takibine konu edilen alacağın miktarına göre belirlenen nisbi harcın yatırılması ile açılabilen bir dava türüdür. Nisbi harca tabi olan davalarda, alacak miktarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç yatırılmadan dava açılmasının mümkün olmadığı; bu şekilde açılmış davanın usulden red ile sonuçlanacağı da her tür izahtan uzaktır....
Söz konusu katılma yoluyla temyiz dilekçesinin HUMK.nun 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra verildiği temyiz defterine kaydedilmediği ve harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından davalı-karşı davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazları yönünden; Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra takibinin kesinleşmesi tasarrufun iptali davalarında dava koşuludur. Şayet icra takibine karşı yapılan itirazın, iptali için dava açılmışsa bu husus ön mesele kabul edilerek bunun sonucu ve dolayısıyla icra takibinin kesinleşmesi beklenmelidir. Somut olayda davacı alacaklı tarafından davadan önce 25.8.2005 tarihinde davalı borçlu aleyhine takip yapılmış borçlunun 5.9.2005 tarihli itirazı üzerine icra takibi durmuştur....
Kural olarak yetkisiz icra takibinin bulunması itirazın iptali davalarında özel bir dava şartıdır ve mahkemece icra takibinin yetkisine itiraz edilmiş ise bu husus resen gözetilir. Fakat eğer icra takibinin yetkisine süresi içerisinde itiraz edilmemiş ise, bu durumda icra takibinin yetkisi kesinleşir ve takibin yetkisiz yerde yapıldığı ileri sürülemez. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının itirazın iptali davasının yetkisine bir etkisi yoktur. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmese dahi itirazın iptali davasında yetki itirazı ileri sürülebilecektir. Bu husus ... 5. Hukuk Dairesi'nin 20.11.2023 Tarih, 2023/... Esas ve 2023/... Karar sayılı kararında " Somut olayda, davacının alacağının tahsili için ......
Kural olarak yetkisiz icra takibinin bulunması itirazın iptali davalarında özel bir dava şartıdır ve mahkemece icra takibinin yetkisine itiraz edilmiş ise bu husus resen gözetilir. Fakat eğer icra takibinin yetkisine süresi içerisinde itiraz edilmemiş ise, bu durumda icra takibinin yetkisi kesinleşir ve takibin yetkisiz yerde yapıldığı ileri sürülemez. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının itirazın iptali davasının yetkisine bir etkisi yoktur. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmese dahi itirazın iptali davasında yetki itirazı ileri sürülebilecektir. Bu husus Yargıtay 5....
İtirazın iptali davalarının görülebilmesi için o yerde usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığının bulunması şarttır. Ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının görülmesine de olanak yoktur. Aksi takdirde İcra İflas Yasasının 4. maddesi hükmüne aykırı olarak, yargı çerçevesinde olmayan icra dairesi ile ilgili karar verilmiş olur ki, bu da doğru değildir. Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza baktığımızda, alacaklı davacıların , davalı aleyhinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/6749 esas sayılı dosyası ile yaptığı ilamsız takibe, davalının borca ve faize itiraz etmesi üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde eldeki itirazın iptali davasını açtıkları anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı gibi, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemedir. Davacı, ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı itirazın iptali davasında, davalının süresinde yetki itirazında bulunması üzerine bu mahkemece yetkisizlik kararı verilerek ve temyiz edilmeksizin kesinleşerek Fatih Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Fatih Asliye Hukuk Mahkemesi’nce de icra takibinin yapıldığı yerin ... olduğu itirazın iptali davasının da ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir.İtirazın iptali davasının açılması için her şeyden önce,davanın açıldığı yerde yani mahkemenin bulunduğu yerde usulüne uygun icra takibinin yapılmış olması gerekir.Fatih icra dairelerinde davalı aleyhinde yapılmış icra takibinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, icra takibinin Kulu'da yapılması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı aleyhine faturaya dayalı alacağının tahsili için ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/388 sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, davalının borca itiraz etmesi üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde işbu temyize konu itirazın iptali davasını açmıştır. Mahkemece, icra takibinin Kulu'da yapılması nedeniyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ise de, icra dairesinin yetkisi ve mahkemenin yetkisi ayrı olup, itirazın iptali davasının sadece icra takibinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceğine dair yasal düzenleme yoktur. Kaldı ki, davalının mahkemenin yetkisine yönelik itirazı nedeniyle savunma hakkı kısıtlanarak duruşma açılmadan karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....