"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacı 3.kişinin istihkak iddiasının kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 20.6.2012 tarihli ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek kararda davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- İcra Müdürlüğünce...İcra Müdürlüğü'nün 2012/2659 sayılı takip dosyasından 11.4.2012 tarihinde haczedilen menkullere yönelik 3.kişinin istihkak iddiası bulunduğu belirtilerek İİK'nun 96 ve 97.maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı konusunda bir karar verilmesi icra mahkemesinde talep edilmiştir....
nın 150. maddesi uyarınca; kendisine ödeme emri gönderilen borçlu veya üçüncü kişi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilir. İİK.'nın 150/a maddesinde de "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır" düzenlemesi bulunmaktadır. Açıklanan yasa maddeleri gereğince takibe itiraz etmek isteyen borçlu, İİK.'nın 62.maddesine göre itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu durumda, borçlu şirketin mahkemede öne sürdüğü diğer itirazlar borca itiraz mahiyetinde olup takibin şekline göre İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz....
itiraz hakkının tanınmayacağını belirterek, icra müdürlüğü kararının iptali ile takibin kesinleştirilmesini ve kaldırılmasına karar verilen hacizlerin tekrar işlenmesini istemiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı yanca müvekkili aleyhinde İstanbul 22.İcra Müdürlüğünün 2015/7699 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin dosyaya sunulan 13/04/2015 tarihli ilk borca itiraz dilekçesinde 04/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve gerekli itiraz neticesinde takibin durduğunu, daha sonra aynı dosyanın 2019/10071 Esas numaralı dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine 15/03/2019 tarihinde tekrar itiraz dilekçesi sunulduğunu, fakat icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile itiraz taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın yerinde olmadığını ve müdürlük kararının kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Çünkü temlik alan temlik aldığı noktadan itibaren alacaklı yerine geçtiğinden temlik edene yapılmış olan önceki bildirim ve işlemler temlik alan için de varlığını sürdüren geçerli işlemlerdir. ... dışındaki borçlular yönünden ödeme emrine itiraz edildiği alacaklıya tebliğ edilmediğinden bir yıllık hak düşürücü süre başlamamış olduğu için açılan dava süresindedir. O nedenle özel Daire bozması yerinde olup önceki kararda direnilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmektedir. Bu yönden değerli çoğunluk ile aramızda görüş farklılığı bulunmamaktadır. ... yönünden ise; ikinci kez ödeme emri çıkarılması işleminin iptaline ilişkin kararda ödeme emrine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu açıkça belirtilmiş olup ödeme emrine itiraz tebliğ edilmemiş olsa da alacaklı icra memuru işlemini iptal eden bu karar nedeniyle borca itiraz edildiğini ve itirazın iptali davası açmaya yarayacak bilgileri öğrenmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2020 NUMARASI : 2020/247 ESAS 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2020/9564 Esas sayılı icra dosyası ile İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/121 D.İş sayılı ilamına dayanılarak icra takibi başlatıldığı, Ticaret Mahkemesinin ilamının müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, E-Tebligat ile gelen ödeme emrine 24/06/2020 tarihinde talepte bulunulduğu, imzalanan sözleşme gereği uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin ve Dairelerinin yetkili kılındığını, müvekkil şirketin davalı alacaklıya borcu bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının...
İcra Müdürlüğünün 2019/2656 esas sayılı dosyasında da davalı tarafından davacı aleyhine ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının icra müdürlüğüne itirazının yanında itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu mükerrer takip itirazına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK.'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan borca itiraz niteliğindeki mükerrerlik itirazı sonuç doğurmaz. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince icra emrine ve borca itiraz edilmiş ise de davalının avukatının kabul beyanını içerir dilekçesi göz önüne alınarak icra emrine itirazın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; takibin iptaline karar verilmesi ve taşınmazın üzerine konulan İİK .150.c şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ,takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmiş ise süresiz şikayete tabi olduğunu, bu durumun ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmesi gerektiğini ve süresiz şikayete tabi olduğunu, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği, borçlunun İİK'nun 58 ve 61 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesine takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesi gerektiği, aynı maddenin 3. fıkrasında da, "alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi ” olduğu hususları hüküm altına alınmıştır....
Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....