WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin, kullanılan su bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının su bedellerini ödemediğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının dayandığı belgelerin usul ve yasaya uygun olmadığını, aksi kabul edilse bile alacağın zamanışımına uğradığını, bazı makbuz bedellerini ödemiş olduğunu, bu durumun belgelere şerh edildiğini, makbuzlardaki bedelin standart su narhından fazla olduğunu ve imzaların kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin talep niteliği itibari ile borca itirazdır. Ancak murisin takibin kesinleşmesinden sonraki vefatı halinde takip mirasçılar açısından da kesinleşmiş bulunduğundan yani muris döneminde kesinleşen takibe mirasçıların itiraz etme hakları bulunmadığından bu dönemde alınan mirası ret kararı gereğince takibin iptali her zaman talep edilebilir....

    İcra müdürlüğünün 2021/13078 Esas sayılı dosyasında kira alacağından dolayı takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme iddiasında bulunduğu, borca itiraz ettiği, ayrıca takibin mükerrer olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle icra hukuk mahkemesine başvurduğu görülmüş olup davacı tarafın iddia ettiği hususlar borca itiraz niteliğinde olup, takibin konusu itibarı ile ilamsız takipte her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra hukuk mahkemesine yapılan itirazın herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Başvuru, 2004 Sayılı İİK'nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı borca itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini iddia eden borçlu bu iddiasını 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte belge ibraz etmek suretiyle ispat etmesi gerekir. Aksi taktirde borca itiraz reddedilir. Davacı borçlu vekili takip dayanağı senetlerin müvekkiline ait olup, çocuğunun eğitim giderleri için olduğunu, vadesi gelen ödemelerin müvekkili tarafından yapılmış olup, başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, ödemelere ilişkin dekontların dava dilekçesi ekinde yer aldığını beyan ederek borca itiraz etmiştir. Davacı borçlu vekili borca itirazı kanıtlayan 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ibraz etmemiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/894 ESAS 2020/211 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu bono üzerindeki imzaların davacı ile davacı şirketleri temsil ve ilzama yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, davacıların bono alacaklısına herhangi bir borcu yada taahhüdünün bulunmadığını, imzaya, borca, talep edilen faiz oranına, faiz miktarı ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, takipte B.K. 100 Madde uygulamasının yasal koşullarının oluşmadığını, takip dayanağı bonoda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, İİK 50 ve HMK 17....

    Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2022/15 ESAS 2022/84 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını ve süresinde borca itiraz ettiklerini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediğini, İİK 58/3 maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge örneğinin gönderilmesinin zorunlu olduğunu, takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak olan sözleşmenin müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen ve bir nüshası davacı elinde bulunan sözleşmeye istinaden başlatıldığını, ödeme emrinde takip dayanağı olarak "haksız fesih nedeniyle bakiye dönem ücret alacağı" yazdığını, haksız davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2009/17555 esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 22.467,30 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davalı aleyhine % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Somut olayda borçlu 22/10/2009 tarihli itiraz dilekçesinin konu bölümünde yetkiye ve takibe itiraz şeklinde itirazda bulunduğunu bildirmiş ise de açıklama bölümünde takip yapılan İzmir İcra Müdürlüğü'nün değil Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple icra takibine ve yetkiye itiraz etttiğini bildirmiştir....

      Tebligatın önce veya sonra okunmasına ilişkin ayrıca bir düzenleme bulunmadığından, önce veya sonra okunması hususunun tebliğ tarihine etkisi bulunmamaktadır. Bu durumda ödeme emri borçluya 25/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmaktadır. Ayrıca borçlunun vekili aracılığıyla 20/10/2020 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüş, Her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında değerlendirme yapılmasında engel bulunmamaktadır....

        ----sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 14.427,03 TL asıl alacak, 3.504,78 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 94,34 TL BSMV, 34,73 TL masraf olmak üzere toplam 21.060,87 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir....

          UYAP Entegrasyonu