Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK’nun 71/2. maddesi uyarınca her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Mahkemece, borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ve İİK'nun 78/2.maddesi gereğince takibin iptali talebi olduğu gözetilerek bu bağlamda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir. O halde mahkemece, borçlunun İİK.nun 71/2.maddesi kapsamında yaptığı zamanaşımına ve İİK'nun 78/2.maddesine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Dairesinin örnek no:7 yolu ile girişilmiş bulunan takip olduğunu, icra dosyasının takipsizlik nedeniyle takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte İİK 71. madde anlamında zamanaşımına uğradığını, dosya üzerinden yapılacak inceleme ile bile söz konusu zamanaşımının anlaşılacak olduğu için taraf menfaati, adil yargılanma hakkı gibi ilkeler yönünden söz konusu icra dosyası üzerine takibi ilerletici hiç bir muamele yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacı borçlu taraf olarak icra mahkemesine başvurularının İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımına ilişkin olup, borçlular yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki devrede üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan şikayetin kabulü ile bu borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Düzce İcra Dairesinin 2021/6236 takip sayılı dosyası....

      Borçlu 13.02.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüş, mahkemece istem yerinde görülerek icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 33/a-1. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilir. T.T.K.'nun 720/2.maddesi gereğince, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin, "ibraz günü de gösterilmek suretiyle" çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespiti gerekir. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Somut olayda takip dayanağı belgede ibraz tarihi bulunmadığından, alacaklı, TTK'nun 708 ve 720. maddeleri uyarınca müracaat hakkını yitirmiştir....

        İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, zamanaşımı şikayetinde bulunan borçlu ... İnş. San. Tic. Tur. Ltd. Şti'nin aynı takip dosyasıyla alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, bu şikayet üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarih ve 2008/699 E.-2008/811 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesi kapsamında, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa şikayetidir. Mahkemece hükme esas alınan 27.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, 09.04.2010 tarihi itibariyle dosya borcunun tamamen kapandığı ve 285,25 TL fazladan ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, şikayet başvurusunun yapıldığı 22.02.2011 tarihi itibariyle dosya borcunun tamamının ödenmiş olduğu açıktır. O halde; mahkemece, İİK'nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun itfa edilmesi sebebiyle istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Somut olayda alacaklı tarafından kambiyo vasfında olan dört adet bonoya dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrinin borçluya ....01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ....01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ....06.2010 ile 28.02.2014 tarihleri arasında takip dayanağı bonolar yönünden zamanaşımının gerçekleştiği sebebine dayalı olarak takibin talikine veya iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takibin işlemsiz bırakıldığını ve zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş olup, bu şikayet yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca süreye tâbi olmadığından, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...

              Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....

                Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 303.464,67 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....

                  Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. O halde mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, icra takip dosyasında fazla ödenen bir paranın olup olmadığı tespit edildikten sonra şartları oluşmuş ise icranın geri bırakılması ile varsa fazla ödemenin borçluya iade edilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu