Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33- a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". 15/09/2009 ödeme tarihli bonoya dayalı olarak davacının murisi aleyhine 09/12/2009 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takip dosyasında borçlu ile ilgili son işlemin 20/05/2011 tarihinde yapıldığı, 25/11/2015 tarihinde ise alacaklının takibin yenilenmesini talep ettiği ancak 20/05/2011 ile 25/11/2015 tarihleri arasında dosyada zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, bu nedenle yasada belirtilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 71. maddesi gereğince; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Dayanak ilamda; borçlu Genel Sigorta A.Ş.'nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 11.08.2011 tarihli ibranameye dayalı itfa itirazı olup, mahkemece takibin ilamsız takip olması nedeniyle her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı süresiz olarak icra mahkemesinde ileri sürülebileceğinden, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.05.2012 tarih ve 2012/1149-17272 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 2.İcra Mahkemesi'nin 24.11.2011 tarih ve 2011/977-976 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

      Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip, davacının talep ettiği altyapı katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davalının katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de kabulü ile takibin katılım payı alacağı için de devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş ve bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir....

        Tüm dosya kapsamına göre; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının süreye tabi olmadığı, bu sebeple davalının davanın süresinde olmadığına yönelik istinaf isteminin isabetli olmadığı, ödeme emrinin 25/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 22/03/2014 tarihinde yenileme talep edildiği, bu tarihten itibaren takibin yenilendiği 2020 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadığı, takibe konu bononun, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolduğu anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

        Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibe konu bononun 3 yılık zamanaşımına tabi olmasına, İİK'nun 71/2 maddesiyle uyarınca açılan iş bu davanın süreye tabi olmamasına, takip dosyasındaki son işlem tarihi 11/01/2008 günlü haciz işlemi ile yenileme tarihi olan 10/09/2013 tarihi arasında 3 yıllık bono zaman aşımı süresinin fazlasıyla dolmuş olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        İİK'nın 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasa'nın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". 6102 sayılı TTK'nın 778. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 749. maddesi uyarınca takibe konu bono, vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Öte yandan; 6102 sayılı TTK’nun 750. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmış ve aynı Kanun'un 751/2. maddesinde de, zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımının işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. TTK'da zamanaşımını kesen işlemler sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından takibin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser....

        Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; Sarıkaya İcra Müdürlüğü'nün 2021/261 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçluya örnek 10 ödeme emrinin 18/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

          Maddesinde "borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklı kendisine bir mühlet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davalı alacaklı Kuşadası İcra Ceza Mahkemesi dosyasına verdiği, 03/11/2016 tarihli dilekçede, Salih Elmacı'dan tüm nafaka alacaklarını aldığını, bu nedenle hakkındaki dava ve şikayetlerinden tüm hukuki neticeleri ile birlikte vazgeçtiğini beyan etmiştir. Adı geçen belgedeki imza davalı tarafça inkar edilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu