Dava, İİK 71 maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erdemli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/08/2007NUMARASI : 2007/78-2007/126 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Taraflar arasındaki uyuşmazlık takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle takibin iptali isteminden ibarettir. Konu ile ilgili İİK.nun 71. maddesinde de takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verildiğini maddede belirtilen belgelerle ispatlarsa takibin iptalinin her zaman icra mahkemesinden istenebileceği öngörülmüştür....
İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 08.04.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 04.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetin konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK’nun 71. maddesinin 2. fıkrasına göre; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır"....
İİK. 33/2.maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir." Somut olayda, şikayetçi borçlu ...' na, örnek (10) ödeme emri 04.11.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olup takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 11.12.2015 tarihli icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olarak değerlendirilip süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki dönem ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönem olarak iki ayrı şekilde yapılabileceğini, takip ilamsız (örnek 7) icra takibi olduğundan bu konudaki zamanaşımı itirazının İİK'nun 62. maddesine göre icra dairesine yapılması gerektiğini, takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazının görev yönünden reddinin gerektiğini, takip tarihi itibariyle de takibin kesinleşmesinden sonraki 5 yıllık zamanaşımı süresinin de henüz dolmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; takipten önceki zamanaşımı itirazı yönünden talebin görev yerinden usulden reddine, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemdeki zamanaşımı itirazı yönünden sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmiştir....
İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak yaptığı harici ödemelerin, dosya borcundan düşülmesini ve buna göre maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, yaptığı ödemelere ilişkin olarak da temyiz dilekçesi ekinde ödeme dekontlarını ibraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının borçlu aleyhine 13.01.2000 tarihli avukatlık ücret sözleşmesine dayalı ilamsız takip başlattığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip konusu alacağa ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, süresinde zamanaşımı itirazında bulunulmadığından takibin kesinleştiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/5. maddesi (818 sayılı BK.nun 126/4. maddesi) uyarınca kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi halinde İİK'nun 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nun 33/a-1. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre beş günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emri borçluya 03.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 16.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etmiş olup, İİK'nun 71. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı süreye bağlı olmaksızın yapılabilir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....