Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği kabul edildiğine göre, İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir 10....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir. Mersin 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; takibin dayanağının konut yapım sözleşmesi olduğu, sözleşmenin niteliğinin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir....
Bu durumda icra dosyasındaki 12.8.2020 tarihli muvafakat beyanı takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, İİK'nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersizdir. Diğer taraftan, muvafakatin geçersizliği somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlı başına bir neden sayılmaz....
nun 661/2.maddesine göre ise, hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresi bir yıldır.Somut olayda, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde yukarıda belirtilen tarihler arasında lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır.Takip öncesi zamanaşımı itirazının kabulü halinde İİK.nun 169/a-4, 5. maddesi uyarınca takibin durdurulması gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, mahkemece takip konusu senedin kambiyo vasfında olmadığı tespiti yapılması nedeniyle İİK'nın 170/a maddesi gereğince resen takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, icranın geri bırakılmasına, müvekkilinin işyerine gönderilen maaş haczi müzekkeresinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 71/1. maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazıdır. Bu maddede itirazın kabul veya reddi halinde, inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, istemi reddedilen borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Takibin dayanağı olan belge, kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan olayda ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK.nun 726. maddesi ve 730. maddesinin göndermesi ile de aynı Yasanın 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK.nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi ve alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak belirtilmiştir. Alacaklının kambiyo senedi vasfındaki çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yapması, TTK.nun 726. maddesi ve 730. maddesinin göndermesiyle çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 662 ve 663. maddelerini bertaraf edemez. Bir başka anlatımla, zamanaşımı gerçekleşen çekler için genel haciz yolu ile takip yapılması halinde dahi takip kesinleştikten sonraki dönemde uygulanacak zamanaşımı süresi, TTK'nda çekler hakkında öngörülen zamanaşımına göre hesaplanmalıdır....
Şti. hakkında 06.10.2010 tarihinde takibe başlandığı, 28.10.2010 tarihinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekili tarafından dosyada 17.12.2012 tarihli işlem ile borçlunun adresinin araştırılması için emniyete müzekkere yazılmasının talep edildiği, 20.01.2015 tarihinde ise dosyanın yenilenmesinin talep edildiği, dolayısıyla belirtilen tarihler arasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda, mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, lehtar-ciranta konumunda olan borçlu ... San. Tic. Ltd. Şti. hakkında bir yıllık zamanaşımı süresi içinde herhangi bir takip işlemi uygulanmaması nedeniyle İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda, kambiyo vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belgeler ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK.nun 71/2.maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, ....nun 726.maddesine göre hesaplanamaz. Olayda uygulanması gereken 818 Sayılı B.K.nun 125. maddesine göre, çek niteliğini haiz olmayan anılan belgeler yönünden zamanaşımı süresi (10) yıl olup, takipte bu sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....