Borçlu, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazında bulunmuş olmakla, başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK'nin 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görülmektedir. O halde; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dava, İİK 71 maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır....
Hukuk Dairesince hükmün açıklanmasının geri bırakılma kararının kesin bir mahkûmiyet hükmü olmadığından hukuki sonuç doğurmayacağı, borçluların itfa itirazının resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığından bozulmasına karar verilmiştir. Ancak borçlu ...’a ödeme emri 01.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğuna göre itfa belgesi 14.03.2011 tarihli bulunduğundan itfa olgusu takibin kesinleşmesinden önceki döneme dayandığından İİK’nın 168/5 maddesi uyarınca 5 günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle istemin bu borçlu yönünden süreden reddine karar verilmesi gerekli olduğundan borçlu ... yönünden hükmün değişik gerekçe ile bozulması görüşüne katılıyorum. Ancak diğer borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki itfa nedeniyle takibin iptali istendiği, itfanın ise İİK 71/1 maddesi kapsamında belgelerle ispatlanamadığı yönündeki Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği iddiasının İİK.'nun 71. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesi önünde çözümlenmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi ise, İİK.'nun 72. maddesi gereğince borçlunun takibin kesinleşmesinden önce veya sonra yaptığı ödeme ile ilgili olarak genel mahkemede menfi tespit davası açabileceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Menfi tespit davası İİK.'nun 72. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde hükmüne göre borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için genel mahkemede menfi tespit davası açabileceği belirtilmiştir. İİK.'...
Başvuru, bu hali ile İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için, itfa itirazının İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. 6100 Sayılı HMK'nun 188-(1). maddesine göre; “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez." Takibin ... tarafından başlatıldığı, daha sonra takip alacağının ... Noterliği'nin 14/02/2011 tarih ve 2011/03423 yevmiye numarası ile Mehmet Yılmazkaya’ya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçluların itirazına dayanak yaptıkları, temlik eden alacaklı ...'...
Maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçluların başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK'nun 71. maddesine göre itfa itirazı olup süreye tabi değildir. O halde mahkemece anılan maddeye göre inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan üç adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödendiğini ileri sürerek itfa itirazında da bulunmak suretiyle takibin iptalini talep etmiş, mahkmece kesin hüküm nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak yaptığı harici ödemelerin, dosya borcundan düşülmesini ve buna göre maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, yaptığı ödemelere ilişkin olarak da temyiz dilekçesi ekinde ödeme dekontlarını ibraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin borçlu ...'a 12.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun ise 26.05.2014 tarihinde mahkemeye yaptığı başvuruda 31.07.2013 tarihinde borcu ödediğini belirterek takibin iptalini istediği görülmektedir. Borçlu takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazı ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK.nun 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesi kapsamında, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa şikayetidir. Mahkemece hükme esas alınan 27.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, 09.04.2010 tarihi itibariyle dosya borcunun tamamen kapandığı ve 285,25 TL fazladan ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, şikayet başvurusunun yapıldığı 22.02.2011 tarihi itibariyle dosya borcunun tamamının ödenmiş olduğu açıktır. O halde; mahkemece, İİK'nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun itfa edilmesi sebebiyle istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....